Jean-Luc Colin

Türkiye şarap sektöründe emeği geçen, şarap sektörünün profesyonellerinden,

Jean-Luc Colin

Jean-Luc Colin, Türkiye şarap sektöründe emeği geçen, şarap sektörünün profesyonellerinden, Türkiye’de Önolog olmak söyleşilerimiz için  şarap tutkusu ve şarapla olan yolculuğunu konuştuk.

Ahmet Gök: Şarap sektöründe profesyonellerin sizi yakın tanıdığını biliyoruz. Keyifli Notları okurları için kısaca Jean-Luc Colin ’i tanıyabilir miyiz?
Jean-Luc Colin :Bordeaux  Üniversitesi’nde önoloji  okudum ve  aynı konuda master bitirdim. Médoc ve Sauternes bölgelerinde ilk hasatımı  yaptım.İkinci hasatımda Armagnac bölgesinde 8.000.0000 Litre kapasitesi  olan bir kooperatif ‘de yardımcı önolog olarak görev aldım.Üçüncü hasatımda,  1991 yılında Kavaklıdere’de o zaman 4.000.000 litre  olan  üretimin  sorumlusu  olarak görevi  kabul ettim.Kavaklidere ile 11 yıl çalıştım. Kapasiteyi  16.000.000 litreye  ulaştırdık. İlk defa Türkiye’de ziraat mühendis yetiştirip, tüm üzüm bölgelerinde yıl boyunca müstahsillere danışman hizmeti sağlayan bir sistem kurduk. Budama, ilaçlama, toprak işleme, yeni dikim, tel sistem ve hasat kontrol ediyorduk.Aynı zamanda kasa ile üzüm toplama sistemi  kurduk ve 12.000 Ton üzümü  tek tek parsel parsel biliyorduk, hepsi kasa ile geliyordu ve hepsi fabrika başında ayıklanıyordu.   Bu sistem,  Yakut ve Çankaya şaraplarında  lezzeti standart ve zengin bir yapı yaratmamızı  sağladı. Ayrıca Yerli üzümler üzerinde odaklandım,  fıçıda yıllandırma çalışmaları , karbonik maserasyon denemeleri , başka bölgelerde dikim sağlamak… Sonunda Kalecik karası, Öküzgözü, Boğazkere ve Narince ‘ye  çok emek verdik. O sırada 1996 yılında Yelda ile evlenip 2 çocuk babası oldum, Jean Can ve Lara.2003 yılında Kavaklıdere’den ayrılıp Danışman olarak çalışmaya karar verdim. 2003 ve 2004 hasatında  Sevilen ile çalışarak Majestik  şarabını  iyileştirdik.2004 yılından itibaren   3 hasat boyunca Türk yönetim döneminde olan Mey-Kayra ile çalıştım. Hem şarap  alt yapısı  kurdum hemde Fransız bir yüksek alkol içecek danışmanı ile birlikte Vodka, Rakı ve Likör üzerinde çalıştım.2007 hasatında Diren ile başladım. Fabrika Tokat’ta ve Narince hariç tüm üzümler  Tokat  dışından geliyor. Fakat Dimes kamyon filosu kullanarak üzümü  hızlı getirip ve -15 derecede bir gece saklayarak çok güzel bir netice alınca yeni proses yöntemi keşfettik.

Château üretimlerim:2006 yılında Manisa’da bir organik şarap üreticisine, 500 da sahip olan Yücel Vineyards , marka 4TP olan şaraplar üretmeye başladık. 2006 yılında Malatya-Arapgir, Yazılı köyünde bulunan Karaoğlan üzümü nü  işlemek amacıyla Hacı Akpınar ile fabrika kurduk. Türkiye’ye bir değerli üzüm daha kazandırdık. 2006 yılından itibaren Tekirdağ bölgesinde Umurbey Vineyards ‘ın  güzel Sauvignon Blanc ve Cabernet Sauvignon şaraplarına destek veriyorum. 2009 hasatından beri Balıkesir- Ilıca, Şen vineyards ile çalışıyoruz. Mikro üretim, 20 dönüm  bağ var ( merlot ve Cab Sau) ve 10 ton şarap üretiyoruz. 2009 hasatında Ankara-Polatlı, Gordias markası ile çok zarif bir Kalecik karası yaptık. Canan Gerimli ‘nin  ilk ürünüdür. Tek başına 50 tonluk fabrika kurdu. Bir yardımcı arkadaş ile bağ bakıyor ve şaraplar üretiyor.
2003 ve 2004 yıllarında Pamukkale ile Trio üzerinde çalıştım. 2004 yılında bağ diktik ve fabrikada beraber büyük yatırım yaptık.2009 hasatından beri tekrar Pamukkale şaraplarına destek veriyorum. O sırada bağlar büyüdü, Güney terroir güzelliğini artık şarapta hisseddebiliriz ve orada tam Chateau sistemi kurduk. 2011 hasatında ilk ürün Kuşadası’nda, Yedibilgeler tesisinde yaptık. 30 ton şarap yapıldı ve Nisan ayından sonra piyasaya sunulacak.2011 hasatında ilk ürün Tekirdağ bölgesinde kendi bağlarından, Barel Vineyards ile 25 Ton şarap yaptık. Nisan ayından itibaren piyasaya girecek.
Doğacak olan Projelerimiz: Ayvalık ‘ın  dağlarında Château kuruluyor, 150 dönüm bağ ve tesis. Bağlar 5 yaşına geliyor ve 2012 hasatında ilk şarap yapılacak.Midyat bölgesinde Süryani arkadaşlarımıza destek  vermeye başladık. Şaraphane kuruldu, üretim başladı. Monasterlerde bağ dikimide başlattık. Daha var …
Araştırmalar: 2010 yılında Prof. Gökhan Söylemezoğlu ile beraber Ankara Ziraat Üniversitesi ‘ nde bulunan eski şaraphane yi  hayata geçirdik.2 hasattan beri Anadolu ‘ nun değişik üzüm çeşitleri üzerinde çalışıyoruz.Fermantasyon, maserasyon, DNA araştırma ..
Eğitim: 2000 senesinde Ankara Rotary Kulübü  ile beraber WCA ( Wine Club of Ankara ) ‘yı  kurduk.  Yurt dışında  bir çok bağ bölgelerine ziyaretler  yaptık. 2004 senesinde Bursa Şarap Kulübünü  kurmaya yardımcı oldum. Perran Arıbal ve Saba Açıkgöz ile beraber hasat ayları dışında şarap degüstasyon dersleri  veriyoruz. Bordeaux önoloji gibi tadım öğretiyoruz, ezber sistemi değil, kendini ve şarabı  keşfet sistemi yürütüyoruz. Perran Arıbal ve Şakir Akışık ile beraber Vinovasyon şirketini  kurarak, şarap sektörüne şimdilik festival organize ederek hizmet veriyoruz. İç piyasada bulunmayan küçük üreticileri  size tanıtıyoruz.
Daha çok projelerimiz var …

Nasıl önolog olmaya karar verdiniz? Ben şarap yapımcısı olacağım deyince hemen olunabiliyor mu? Bu mesleği seçmek isteyenleri nasıl bir süreç bekliyor?
Jean-Luc Colin : Bitkiden elde edilen Gıdalar üzerinde okudum ve özellikle bitki fizyolojisi üzerinde çalıştım. Askerlik yaparken Bordeaux üniversitesinde önoloji bölümüne  başlayan bir sınıf arkadaşım beni aradı ve orayı  çok tavsiye etti , bir  Château’da staj yapmıştı   ve tam şenlik dedi.Askerlik bitince Bordeaux  Üniversitesi önoloji  Bölümüne hem master hem önolog diploması için başvurdum ve ikisine  de başladım. Gerçekten Château’da staj yaptım, 4 ay boyunca, hasat, şıra, şarap, fıçı, doğa, sanat, ortamından etkinlenmemek çok zor. Fakat çok tecrübeli Maître de Chai ile mütevazi olarak iletişim kurduğum için beni çok sevdi   ve şarap sırlarını bana açtı. O zaman bu ürün ile aşık oldum.Bu birinci basamaktı.Önoloji okuyup önolog olabilirsiniz fakat şarap üretmek için başka yetenekler gerek. İyi sesiniz olabilir ama iyi opera sanatçısı olmak başka. Şarapta degüstasyonunda yetenekli olmak zorundasınız. Yetmiyor.Yemek yemeye meraklı olmanız lazım.Sanatlara meraklı olmanız lazım. Şarap kültürü sadece şarap tatmak değil, bir yaşam tarzı. Mühendis kafasiyla ancak teknik şarap yaparsınız. Zevk vermez.
Bu ikinci basamak yıllar boyunca kendinize izleyerek anlayabilirsiniz. Devamlı gelişmek zorundasınız, tecrübe kazanarak ve yaşlanarak seviyeniz yükselmeli.
Olmazsa olmaz.

Uzun yıllardır  Türkiye’de birçok sayıda şarap üreticisiyle çalışıyorsunuz. Türkiye gelmeye nasıl karar

verdiniz. Sizi Türkiye getiren ne oldu?
Jean-Luc Colin : Beni Türkiye’ye getiren Kavaklıdere.Sadece meraktan geldim ve bir-iki hasat yaparım giderim  diye düşünerek geldim.O sırada hedefim değişik ülkelerde hasat yapmaktı. Fakat bu ülkeye  tarihi, jeografyası, ve yapılacak işlerden dolayı bağlı kaldım ayrılamadım, buranın  bir parçası oldum artık.Bir şarap sever için, bu ülkede şarap sektörünü yaratmak   için  bir hayat yetmez ve bir fransız uzmanın  sevdası   da yetmez. Düşününki  çok daha bilinmeyen, şarap üretiminde denenmemiş  üzüm çeşitleri  var.Bu çeşitleri  tespit edip, klon çalışma yapmak gerekir. Ayrıca Terroir’lar keşfetmek gerek. O Terroir’larda hem yabancı hem yerli çeşit deneyeceksiniz. O sırada yapılan şaraplar yurt içinde ve yurt dışında tanıtmanız gerek.

Bazı üreticilerimize danışman olarak hizmet verdiğinizi biliyoruz. Burada genelde genç meslektaşlarınızla birlikte çalışıyorsunuz. Bu süreçten biraz bahseder misiniz? Danışman önolog olarak çalışmanın zorluğu, kolaylığı nasıl değerlendirirsiniz?
Jean-Luc Colin :Danışman önolog  olmak Türkiye’de hem zordur hem zevklidir.Zor çünkü yeni yatırımcı

Jean-Luc Colin
Jean-Luc Colin

da tecrübe yok, tecrübeli personelde yok. A’dan Z’ye her konuda yardımcı olmak zorundasınız. Benimle beraber Bordeaux mezunu önolog Saba Açıkgöz çalışıyor.Bazı projeleri  beraber yürütüyoruz fakat belli müşterilere  tek başına baktığı için eser onundur: 2010 yılıdan beri Bekilli’de Küp şarapçılıkta yardımcı oluyor.2010 yılından beri Kula’da volkanik bir dağda Anemon oteller sahibi ile bağ dikildi ve şaraphane kuruldu, Ventus markasında bir şarap üretiyor.

Kuşkusuz büyük özveri ve emekle yapımını üstlendiğiniz şaraplarınızı seviyorsunuz. Bu profesyonel çerçevenin dışında, sizin sevdiğiniz yerli ve yabancı üzümler, şaraplar, bölgeler nelerdir? Nerelerdir?
Jean-Luc Colin :Türkiye’de sevdiğim yerli üzümler: Narince, Emir, Kalecik karası, Öküzgözü, Karaoğlan ve Boğazkere.Türkiye’de sevdiğim Terroir’lar: Denizli bölgesinde Güney, Çal ve Bekilli, Malatya-Elazığ, Diyarbakır bölgesinde Ergani-Çüngüş arası, Kapadokya, Trakya bölgesi Marmara denizi tarafında, Bursa-İznik, Bayramiç-Çan, Gaziantep-Kilis, Tokat bölgesinde Erba, Niksar ve Tokat ….Sevdiğim yabancı üzümler: Viognier, Sauvignon Blanc, Chardonnay, Albariño, Nebbiolo, Pinot Noir, Cabernet Sauvignon, Cabernet Franc, Merlot, Arjantinli Malbec, Fransız Malbec, Grenache, Cinsault, Mourvèdre, Tannat, Tempranillo, …Yabancı bölgeler için ancak gezdiğim yerler üzerinde cevap verebilirim:Toscana, Piemonte, Bordeaux, Loire, Rhône vadisi, Güney Afrika.

Bugüne kadar yapımına katkınız olan güzel şaraplar ve Keyif Notları’na zaman ayırdığınız teşekkür ederiz. Bundan sonraki şarap yolculuğunuzda başarılar dilerken. Yapmayı düşlediğiniz bir şarap var mı?
Jean-Luc Colin Çok.En iyi terroir-üzüm adaptasyon unu  keşfedip, çok iyi yerli-yabancı kombinasyonlar yaratmak isterim.Sabırlıyım, yavaşca oluyor artık.Teşekkür ederim.

Yorum