Likya Arkeo Serisi

Likya Şarapları’nın kurucusu Burak Özkan ’a Arkeo serisini sorduk.

Likya Arkeo Serisi

Beni çok heyecanlandıran keyiflendiren şeylerin başında gelir tanımadığım bilmediği üzümden yapılmış ve ilk defa içeceğim şarapla tanışmak. Hele bir de bu üzümler Anadolu asırlık uykusundan uyandırılıp kadehimize şarap olarak geliyorsa. Kurulduğu günden beri bu konuda çalışmalar yapan ve kaybolmaya yüz tutmuş üzümleri şarap dünyamıza tekrar kazandıran Likya Şarapları’nın kurucusu Burak Özkan ’a Arkeo serisini sorduk.

Arkeo serinizi ile bu toprakların unutulmuş üzümlerini yeniden şarap dünyamıza sunuyorsunuz. Arkeo serisi ve deneme yerel üzüm bağlarınızdan bahsedebilir misiniz?

Likya Arkeo serisi yaratma fikri Likya’nın özgün bir marka yaratma fikrinden kaynaklanmıştır. Likya’nın kuruluşundan itibaren incelerseniz hep farklılık ve özgünlük serüvenini takip edebilirsiniz.1999 da kuruluşu Akdeniz bölgesi gibi birçok ülkeden daha büyük Km2 toprak alanına sahip bir coğrafyada Cumhuriyet döneminin ilk şaraplık bağları ve şaraphanesidir. O güne kadar yazılmış olan şarap ile ilgili akademik kitaplarda hep maksimum 800 metre irtifaya kadar şaraplık üzüm yetiştirilebileceği yazılırken, Likya 1100 metreye yatırım yapma cesareti göstermiş ve yüksek rakım bağcılığında ülkemizde öncü olmuştur.

Dünyada ismini ilk kez şaraptan almış olan bir şehri, Wiyanawanda kentini keşfetmesi yalnızca markası adına değil, Türk şarapçılığı adına önemli bir kazanımdır. 2007 yılında sadece iki farklı kupaj şarap üretmiştir ki bunlar ülkemizde ilk kez firmamız tarafından üretilmiş kupajlardır. 2008 yılında büyük altın kazandığı Kalecik Karası-Malbec gibi farklılık yaratan şaraplara imza atmıştır. Daha sonra 2003 yılında Türkiye de hiç yetiştirilmemiş Malbec, Pinot Noir ve Pinot Meunier gibi cinsleri Anadolu ile tanıştırmıştır. Pinot Meunier yetiştirip bundan kırmızı şaraplar üretmesi gibi üretimler hep özgün çalışmalardır.

Yeni bulunan bir üzümün kadehimize gelmesi sürecini anlatabilir misiniz? Örneğin Acıkara’yı siz keşfettikten kaç yıl sonra bizler şarap olarak tadabildik?

2003 yılında ilk Acıkara asmasının keşfi ile Arkeo serisine dönüşecek yeni bir kulvara girmiştir. İlk rekoltesi piyasaya 2012 yılında sunulmuştur. Bugüne kadar Dünyaca otoritenin kör tadımlarında defalarca Fransız soylu üzümleri geçerek ismini liste başına yazdırmıştır. Daha sonra Merzifon Karası’nın peşine düşülmüş ve bağları oluşturulmuştur. 2015 yılında ticari olarak şarap severlerle buluşmuştur ve Arkeoloji serimizin ikinci şarabı olmuştur. Cumhuriyet döneminde ilk kez Merzifon Karası şarabını Likya üretmiştir.

Serinin son şarabı Fersun, Antalya Akseki bölgesinde kaybolmak üzere olan birkaç asmadan yeniden doğmuş çok özgün bir çalışmadır. İsimsiz bu kahramanın, isim babası benim ve etik davranarak bulduğum köyün tarihi ismini verdim. O da Likya’nın eşanlamlısı olan Işık demektir. Arkeo serisi üzümlerinin hepsi son yüz yılda Dünyada ilk Likya tarafından yapılmış şaraplardır. Ve karakterli şaraplardır. Bu üzümlerin büyütülüp, şarabının yapılması ve şarap severlerle buluşması minimum 10 yıl gibi bir süre almaktadır.

Acıkara, Merzifon Karası ve Fersun kadehimizdeki yerini aldı. Önümüzdeki yıllarda Arkeo serinde başka özel üzümlerle tanışacak mıyız?

Kurmuş olduğumuz 150 dönümlük WiyanaWanda bağımız şaraphanemizin arkasında yer almakta olup sadece kaybolan cinslerin geliştirilmesi için kurulmuş vizyoner bir yatırımdır. Halen çalışmaları sürmekte olan birçok Toros Dağları üzümleri yetiştirmekteyiz. Antalya’dan Adana’ya uzanan bu hatta araştırmalarımız devam etmektedir. Tüketiciyle üç sene sonra buluşacak Likya Beyazı deneme çalışmalarımız çok çok iyi sonuçlar vermiş ve eğitimli damakların büyük beğenisini kazanmıştır. Likya Beyazı serinin dördüncü üzümü olacaktır. Çoğaltma çalışmaları hızla devam etmektedir.

 

Bulduğumuz birçok saklı genler eşsiz birer Anadolu hazinesidir fakat sadece keşiftir.5 sene içinde Likya bu sefer çok farklı bir çalışmaya imza atacak ve Dünyada çok zor yapılabilecek bir yatırıma devam etmektedir. Dünyada üretilen şarapların yüzde 99 undan fazlası Vitis Vinifera ailesinden üretilmektedir. Likya bölgesinde yaptığı detaylı çalışmalar sonucu tarihi şarap bölgesinde farklı iki Vitis türü keşfetmiştir. Bunlardan yapılacak deneme şarapları şimdiden beni çok heyecanlandırıyor. Bu çalışma özgünlüğümüzü bir sonraki evreye taşıyacaktır.10 yıl sonra ise keşiflerimiz arasından yapacağımız çaprazlamalar muhtemelen 15 yıl sonrası gündem oluşturacaktır. Sanırım 2035 yılından sonra artık keşiflerimiz buluş dönüşecektir. Ömrüm olursa 24 yaşımdan beri sürdürdüğüm bu uzun ince serüven şahsım ve firmam adına çok şeye gebedir. Bu planlı bir eylemdir. Girişimci ruhla başlayan bu yolculuk zamanı gelince o önlüğü çıkartıp iş insanı gömleği giymeyi zamanı gelince onu da çıkartabilip Bilim insanı gömleği giymeyi gerektirmektedir.

Misyonumuz ve vizyonumuz her zaman Likya sever kitlemize farklı ve özgün ürünler sunmak olmuş ve olacak olup, tarihin ilk yazılı Şarap Kentini keşfetmemiz bile bize bu sorumluluğu vermektedir. İnşallah Dünya’nın en özgün firması olacağız.

Yorum