Kanyon Şarap Günlerinin Ardından…

ahmet gök

Kanyon Şarap Günlerinin Ardından...

2. Kanyon Şarap Günleri ‘nin ardında bu güzel organizasyonu hazırlayan ekipde yer alan Şakir Akışık ile  şarap, kanyon şarap günleri ve gelecekte yapmayı planladıkları etkinlikler üzerine konuştuk.

Keyif Notları : Şarapla tanışmanız nasıl oldu? İçtiğiniz ilk şarabı hatırlıyor musunuz?
Şakir Akışık : Şarapla  tanışmam  öğrencilik  yıllarında  oldu. İlk içtiğim şarap 2 ve 5 litrelik plastik şişelerde Hitit şarabı idi. Sonrasında  Papazkarası şarabı içiyorduk. Bu bir kalite göstergesiydi. Cam şişedeydi ama  hâlâ plastik kapaklı idi. Şarap  tüketici olmanın dışında , sektör olarak ilgim  1987 yılında,Koç Holding’e  bağlı Düzey pazarlamada çalışmaya  başladıktan  sonra  oldu. Düzey’de  şarabı da içeren  alkolü içki firmaları  raporunu  ben  hazırlamaya  başladım. Daha sonra  şarap diğer içkilerden kendini ayrıştırdı ve kopmaz bir yol arkadaşım oldu .

Yıllardır şarap sektörünün içinde profesyonel olarak görev aldınız. Sizin tercih ettiğiniz üzüm cinsi ve şarap bölgesi veya özellikle sevdiğiniz bir şarap var mı?
Beyaz olarak Sauvignon Blanc özel tercihimdir. Ardından Narince geliyor.Kırmızı olarak Boğazkere  ve  Cabernet Sauvignon  özel tercihimdir. Üzümün  yolculuk  yapmasını  anlamıyorum. O nedenle  daha  çok  şato tipi üretim yapan butik şarap üreticilerinin  ürünlerini tercih ediyorum. Denizli bölgesinin  şarabımıza  ciddi bir değer  kattığına  inanıyorum ve fakat özel  bir  bölge  ayrımı  yapmıyorum. Her bölgenin  kendi teruarına  göre mükemmel  işler çıkaran üreticilerimiz var. Özel  olarak sevdiğim  bir şaraptan  çok son dönemde  çoklu kupaj şaraplar, rozeler ve  son  olarak  şarap pazarını  bir olasılık  olarak büyütebileceğine inandığım, bira  ile  sert  rekabete  girecek , düşük alkollü şaraplar ile  ilgileniyorum.

Kanyon Şarap Günleri düşüncesi nasıl ortaya çıktı? Kanyon’un ve şarap üreticilerinin ilk yaklaşımları nasıl oldu?
Biz  grup olarak (Jean Luc Colen ve Perran Arıbal) üretim, pazarlama ve satış danışmanlığı  yapıyoruz. Kimi üreticilerin şaraplarını üretiyoruz, pazarlama ve  halkla ilişkiler sürecini yönetiyoruz, satış ve satış yönetimi ile  ilgili  süreç takiplerini yapıyoruz  ancak  her  aşamada   nihai tüketicinin  farkındalığını  artırmak, karşımıza bir sorun  olarak çıkıyordu. Çok kıymetli şaraplar üretiliyor ancak, tek marka anlaşmalar, zincir mağazaların akıldışı istekleri nedeniyle  bu kıymetli markalar nihai tüketici ile buluşmakta  dönem dönem zorlanıyorlardı. Bu sorunu nasıl çözeriz? Butik üreticileri nihai tüketici ile direk nasıl buluşturabiliriz ? vb sorularımızın  cevabı  olarak şarap tadım günleri kurgusu  ortaya çıktı. Her kanalı aradan çıkarıp butik şarap üreticileri başta olmak kaydıyla ve dolayısı ile  tüm şarap üreticilerini basit, sade ve temiz bir kurgu ile direk nihai tüketici ile buluşturmaya  başladık. 24-25-26 Eylül 2010 tarihlerinde  Çeşme Marina’da “Çeşme Marina Şarap Festivalini”gerçekleştirdik. 25-26-27-28 Kasım 2010 tarihlerinde Kanyon’da “Kanyon Şarap Tadım Günleri”ni düzenledik. Kanyon Yönetimi ile yılda iki şarap etkinliği gerçekleştirme  ortak fikrimiz  çerçevesinde 13-14-15 Mayıs 2011 tarihlerinde  “2. Kanyon Şarap Tadım Günleri”ni gerçekleştirdik. Bu deneyimler   grup  olarak  bizim  misyonumuz  yeniden  gözden geçirmemiz  neden oldu. Misyonumuza bir ekleme  yaptık. “NİHAİ TÜKETİCİ İLE ŞARAP ÜRETİCİSİNİ  BULUŞTURMAK  VE ŞARAP PAZARINI BÜYÜTMEK” Kanyon,İstanbul’da gerçekleşen  şarap günlerine  ev sahipliği yapıyor. Kanyon yönetimi inanılmaz bir ekip. Bu kadar sonuç odaklı ve  aynı zamanda  insan sıcağı  bir ekip ile hiç çalışmamıştık. Çok uyumlu bir çalışma götürüyoruz. 3.Kanyon Şarap Tadım Günleri”nde  buluşmak dileğiyle  diyerek etkinlik sonrası değerlendirme  toplantısını   daha yeni bitirdik.
Nihai tüketicilerin  bir çoğu “biz  bu şarapları  tanımıyorduk. Tanıdıklarımıza da ulaşamıyorduk. Bizi  Türkiye şarap sektörünün  önemli hazineleri  ile tanıştırdığınız  için çok teşekkür ederiz” diyorlardı. Çok fazla kişiden bu  sözleri duyunca doğru yolda  olduğumuz  anladık. İşin özeti de buydu zaten. Tam da bunu yapmak istiyorduk. Sanırım yaptık dedim.
Şarap üreticilerinden  aldığımız  olumlu geri  dönüşler de  bizleri  mutlu ediyor. Şarap üreticilerini  ekipleri ile  keyifli bir işbirliği  havasında gerçekleşiyor  etkinlikler. Bu tür etkinliklerde genelde  minimum dört taraf  oluyor. Bizim  etkinliğimizde de  öyle  oldu: Nihai tüketiciler, katılımcı şarap üreticileri, Kanyon Yönetimi ve organizasyonu gerçekleştiren  Vinovasyon.Yani biz. Genelde bu dört tarafın  birisi  bir takım nedenler ile mutsuz  olur. Tarafların ikisi  mutsuz  oluyor ise  zaten etkinlik başarısız  olmuştur. Bu etkinlikte tarafların  dördü de  etkinlikten  mutlu ve devamını ister bir şekilde  ayrıldı. Biz  bu nedenle  genel  olarak tüm katılımcı tarafların  mutlu  olduğu  bir organizasyon gerçekleştirmenin  keyifli yorgunluğunu yaşıyoruz. Kanyon ve benzeri etkinliklerimizin şarap üreticilerinin işbirliğini geliştiriyor olması da başka bir sevinç kaynağımız.

Biz 3 günde şarapları tatmaktan keyif alıyoruz. Bu o kadar kolay olmasa gerek, projenin geresin de nasıl bir ekip var?
Projenin arkasında çok  kıymetli bir ekip var.Birincisi  daha önce  bahsettiğim Kanyon Yönetimi var. İkincisi şarap üreticilerini  pazarlama ekipleri var. Son olarak Jean Luc Colen, Perran Arıbal ve ben organizasyonun  tamamlayıcılarıyız. Tabiki Vinovasyon grubun  tasarım ve web  tabanlı çözüm ortağını, sosyal mecra yönetimi çözüm ortağını, basın yönetimi çözüm  ortağını  unutmamak lazım.  Sonuç olarak  etkinlik  organizasyonu  yaklaşık 75 – 80 arası kişinin  yoğun  emeği  ile  gerçekleşiyor.

Biz dışarıdan bakınca keyifli bir organizasyon olarak görülüyor. Geleneksel olarak uzun yıllar devam etmesini ümit ediyoruz. Ülkemizde özellikle şarapla ilgili birçok zorluğun olduğunuz biliyoruz. Düşlediğiniz etkinliği, etkinlikleri tam istediğiniz gibi yapabildiniz mi?
Nihai tüketici odaklı, olabildiğince basit,  müzik  içeren  temiz  bir etkinlik hedefledik. Kanyon etkinliği  özelinde, koyduğumuz  bu temel rasyonellere  göre  istediğimiz  gibi  bir etkinliği esasen tam olarak gerçekleştirdik.
Kanyon etkinliği dışında yurtdışından gelecek sanatçılar ile desteklenecek, İstanbul’un  büyük  konser alanlarından birinde  iki gün sürecek , şarap tadımı, otellerin yemek sunumu  (şimdilik bu kadarını açıklamış olayım) yapacağı büyük bir müzik ve şarap festivali  “Wine Weekendfest” düzenlemeyi düşünüyoruz. Birlikte  çalışmayı yürüttüğümüz  firmalar ile birlikte  izin  sorunları  yaşayacak gibi görünüyoruz. Özellikle 24 yaş sınırı ile  ilgili. Bu nedenle  “Wine Weekendfest”  içeriğinde  oynamalar , kısıtlamalar yapıyoruz. Bu da  hoşumuza  gitmiyor  ancak  bu aşamada  yeni yasal düzenlemeler olmadan  yapacak bir şey yok gibi görünüyor.

Kanyon şarap günleri henüz başında ama bu süreçte unutamadığınız bir anınızı paylaşır mısınız?
Şarabı bir tüketici olarak bilen ancak dil sürçmesi ile “Kırmızı Chardonnay şarabınızı  tadabilir miyim ? “diyen ismi bizde saklı  tadım misafirimiz  etkinliğin en  eğlenceli anısıydı. Etkinliğin ilk  günü  dışardan  yoğun  alkol alıp  gelmiş  bir çifti etkinlik alanından çıkarmak zorunda kaldık.. Ertesi  gün  sizi yine  bekliyorum  dedim ama  gelmediler. Keşke gelselerdi. Esasen  çok sevimli  bir çifttiler. Son olarak Perran Arıbal 24 yaş konusun da   kuş uçurmadığını  hatırlıyorum. Bir kaç kez kimlik kontrolü  yaptığını  bile  gördüm.

Biraz da Silis Danışmalık üzerine konuşalım.. Tam olarak neler yapıyorsunuz? Şarap sektörün de başlıca verdiğiniz hizmetler nelerdir? Türkiye şarap sektörünü nasıl görüyorsunuz? Gelecek için düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
Silis Danışmanlık benim  şahıs  şirketim. Bu şirket üzerinden satış ve satış yönetim danışmalığı veriyorum. Silis Danışmanlık çatısı altında;Markaların yaratım sürecine katılım, şirketin sektör önceliklerinin belirlenmesi, hedef  müşteri kategorisinin  belirlenmesi, hedef dağıtım kanal önceliği ve/ya dağıtım kanal ağırlık tercihinin  belirlenmesi, şirketin dağıtım modelinin belirlenmesi ve seçilecek modelin stratejilerinin ve alt yapısının oluşturulması, şarap markaların segment bazında konumlandırılması, yıl ve aylar bazında  şirket satış hedeflerinin oluşturulması, yıl ve / aylar bazında toplam masraflar tablosunun oluşturulması , yıl ve aylar bazında tahmini kar/ zarar tablosunun oluşturulması, kadro kurulacak bölgelerin belirlenmesi, ihtiyaç duyulan kadroların belirlenmesi ve istihdamı gibi konular ile  başlayıp giderek derinleşen  şirket süreç yönetimi  konularında  danışmalık hizmeti veriyorum.
Kanyon etkinliğini  yapan şirketimiz  ise Vinovasyon. Vinvasyon, Jean Luc Colen , Perran Arıbal ve benim  birlikte  kurduğumuz bir şirket. Şarap ile ilgili  tüm alanlarda  hizmet verebilmek  için  kurulmuş bir  işbirliği – güçbirliği şirketi.Türkiye şarap sektörünü nasıl görüyorsunuz sorusu çok kapsamlı  bir soru ve  cevabı da oldukça  kapsamlı  olacaktır ancak kısaca bir kaç şey söylemek gerekirse; 2010 Alkollü içki tüketim verileri açıklandı. 2010 toplam alkollü içki tüketimi 1.037.603.394 (ithalat  verileri hariç) litredir. Şarap tüketimi 57.952.540 litre. Rakı tüketimi 46.380.793 litre. Bira tüketimi ise 920.120.326 litredir.  Litre  bazın da  toplam alkollü içki tüketimi içinde şarap tüketiminin  payı % 5,59. Bu rakamı  büyütemediğimiz sürece şarap sektörün de  sürekli ve sürdürülebilir büyüme  yakalamamız çok zor  görünüyor. Bu konu da  temel  eksiklerin  başında sektörün  ölçülebilir  olmaması geliyor. Sektörde ölçülebilir tek rakam zincir mağazalar satış verileridir. Türkiye satış verileri  kanal bazında, bölge bazında netleştirilemediği sürece şarap pazarını ölçmek ve stratejik bir büyüme planı gerçekleştirmek mümkün olmuyor. Strateji , taktiğe kurban ediliyor. Bu nedenle  piyasa ölçümleme yatırımı, şarap sektörünün  birinci önceliğidir. Tüm şarap üreticileri ile işbirliği içinde , şarap pazarını ölçebilecek  pazar araştırmaları yaptırabilirsek  dış sektörel rekabet (bira,rakı, ağır alkollü içkiler ile rekabeti kastediyorum) yapabiliriz. Aksi halde  tüm üreticiler % 5,59 olan şarap pazarından pay almak için kıyasıya ve  sadece birbirleri ile rekabet ederek yıpratıcı bir sektörel piramit yaratmak zorunda kalacaklar / kalıyorlar.  Esasen asıl rekabet şarap üreticilerinin kendi aralarında ki yıpratıcı iç rekabet değildir. İç rekabette  gereklidir ancak öncelik,  alkollü içki pazarının litre bazında  % 88,68’ini oluşturan bira sektörü ile yapılacak olan dış rekabettir. Bu nedenle şarap sektöründe,  bira sektörü ile rekabet edecek, anlayışa, işbirliğine , inovatif proje ve yaklaşımlara  ihtiyaç  duyulmaktadır.
Geleceğe dönük  yapacağımız  etkinlikler ile  ilgili kısaca şu bilgileri verebilirim. Şu anda 24-25-26 Haziran 2011 tarihinde Port Alaçatı Marina’da gerçekleştireceğimiz “Alaçatı Şarap Festivali”ni düzenleme çalışmaları ile uğraşıyoruz. Hemen ardından 29-30-31 Temmuz 2011 tarihinde Bodrum’da “Oasis Bodrum Şarap Günleri”ni düzenleyeceğiz. Aynı şekilde  daha önce bahsettiğim  İstanbul’da gerçekleşecek büyük bir şarap ve müzik festivali olan “Wine Weekendfest” çalışmalarımızda devam ediyor.

Size şarap yolculuğunuzda başarılar dileriz. Kadehinizden sevdiğiniz şarap eksik olmasın. Teşekkürler.
Ben teşekkür ederim. “Keyif Notları”nın takipçisi ve grup  olarak sizlerin başarılarınızın devamını diliyoruz. Sizin, dolayısıyla  şarap sektörüne emek veren tüm inisiyatiflerin, irili, ufaklı  tüm şarap üreticilerinin yolu açık olsun.

Yorum