Urla Bölgesi antik çağlardan beri üzüm bölgesi olarak bilinmekteir. Yüzyıllardır bölgemizde hem sofralık hemde şaraplık üzümler yetiştirile gelmiştir. Özellikle Alfons ve Razaki üzümmleri başarılı olarak yetiştirilmeye devam edilmektedir.17yy ‘da ilk kez piyasaya arz  edilen rakının urla bölgesinde yetişen  razaki üzümünlerinden yapıldığı bilinmektedir.Üretici firma  ilk aşamada fermantasyon yapılan üzünleri ardından  distilasyon işlemi uygulayarak ve  6 ay meşe fıçılarda dinlendirerek ürettiği bilinmektedir.

Bölgenin diğer bir antik üzümü olan Bornova Misketi, M.Ö. 8 yy ‘da Homeros tarafından kayıda alınmış ve yeryüzündeki diğer Muskatların orjininin DNA ve RNA incelemeleri sonucunda Bornova Misketi olduğu tespit edilmiştir.

Yabancı üzümlerimizden özellikle Syrah , Cabernet Sauvignon ve Merlot başta olmak üzere; böldemizin yoğun güneş ve sıcaklık etkisi ile su kaybını engellemek için kabuklarının kalınlaştırdığı ve bu sayede hemosiyanların artması ile üretilen şarapların renginin koyulaşmasına , gövde kazanmasına, tanenlerinin artması ile damakta dolgun , kalıcı ve uzun bitimli şaraplar üretilmesini sağlamaktadır.

Coğrafi olarak , bölgede  doğudan – batı ya doğru uzanmakta olan dağlarımızın tepeleri yer yer kuzey-Doğu istikametinde boşluklar oluşturması kuzey ve güney’den esen rüzgarların zenginliğiyle  bölgemizde doğal bir micro klima oluşturmaktadır. Kendi bağlarımızın etrafında bağ olmaması , doğal bir micro klimaya sahib olmamız ve tüm yıl boyunca uyguladığınız geleneksel ve doğal yöntemler sayesinde bağ hastalıklarından fazla etkilenmemektedir.  Ancak doğa ana karşı verdiğimiz mücadele her sene devam etmekte ve kürsel ısınma gibi sebepler nedeniye giderek artacağına inanmaktayız. Özellikle göz hakkırdır diye göz yumduğumuz kuşlarımız , tilkilerimiz ve kara tavuklarımız geçen sene 1 tona yakın üzümlerimizi kendileri ile paylaşmak zorunda bırakmışlardı.

 Bölgemizde ilk kez denediğimiz Mourvedre üzümü , bölgemizin uygun koşulları ve ruh eşin olan topraklarımız sayesinde fuşya röfleli , bordo renkli kendine özgü flotal kokuları ile damakta kalıcı keyifli şaraplar üretilmesini sağladı. 2013 yılında bağlarımıza 50 km mesafe uzaklıkta , söküp  yerine daha iyi  gelir getiren ürün dikilmesi düşünülen bir bağdan , taşıyarak hayatlarını kurtardığımız yaklaşık 1000 kök Syrah bağlarımızdan bu sene ilk rekoltemizi almayı başardık. Önümüzdeki yıllarda etiketlerinde TAŞINAN BAĞ ismi ile piyasaya arz edilmesi planlanmaktadır.

Yüz yıllardan beri gelen bölge avantajlarımızla aile sevgimizi ve emeklerimizi katarak ürettiğimiz 2015 yılı şaraplarımız henüz dinlenme aşamasında olup, sonuçlarını sabırla beklemekten  keyif aldığımız iyi bir yıl olduğu düşüncesindeyiz.