Şarap Günleri

Kasım ayının sonunda başarılı bir organizasyonla gerçekleşen Kanyon Şarap Tadım Günleri’nde keyifli saatler geçirdim. Umarım bu organizasyon bir ilk olarak kalmaz. Gelenekselleşerek her yıl tekrarlanır. Genel olarak üreticilerin mütevazi stantlarla katılmayı tercih ettiği etkinlikte, Urla, Sevilen, Likya, Vinkara ve Büyülübağ ’nın stantları görsel olarak biraz daha dikkat çekiciydi. Tükürme kovasına sadece Urla Şarapçılıkta rastladım. Bu duruma pek şaşırdığımı da söyleyemem. Belki de  en alkolü şarabınız hangisi diye soran, ne bulsa içen ziyaretçilerin fazlalığı karşısında tükürme kovasına doğrusu gerekte yoktu.  Bazı üreticilerin şehirler arası otobüs yolcularına gazoz ikram eder gibi şarap tattırmaların garipsesem de  durumdan fazla rahatsız olmayan ziyaretçilere gülümseyerek, bu güzel organizasyonun keyfini çıkarmaya çalıştım. Görünen o ki henüz yolun başındayız. Hep birlikte öğreneceğimiz çok şey var. Gelişmeler gerçekten mutlu edici. Her şeyden önce Türk şaraplarındaki kalite sıçramasını görmek sevindirdi. Umutlandır. Kanyon’da bu kadar güzel şarap, bu kadar güzel şarap insanı arasında dolaşmanın keyfini, keyifin notlarını  paylaşmak isterim.

Urla Şarapçılık: En fazla merak ettiğim yeni üreticilerin başında geliyordu. Bütün ürünlerini tattırması, her şarabı ayrı kadehte ve tadım kadehine en yakın kadehte servis etmesi güzeldi. Genel olarak bütün şaraplarını sevdim. Hepsi dengeli iyi şaraplardı. Özellikle Nero d’Avalo Urla Karası 2009, Nero d’Avalo Sangiovese 2009. Ayrıca Urla Karası’nın tekrar yaşatma çabalarını kutlamak gerekiyor. Umarım ilerleyen yıllarda Urla Karası’ndan monosepaj bir şarap görmek nasip olur.

Sevilen: Genel olarak şaraplarını sevdiğim bir üretici Sevilen, Centum, R  ve 900 serisi her zaman kavımda olan şarapları. Sevilen ’in bütün şaraplarını tatma şansının olduğu stanında, ben özellikle yeni çıkardıkları ve daha önce tatmadığım şarapları; 900 Pink Fume ve Bornova misketinden late harvest güzel şaraplardı. Sevilen keyifle takip etmeye devam edeceğim üreticilerin başında geliyor.

Büyülübağ: Avşa Ada’sında yer çekimine uyumlu akışlı şaraphanesiyle dikkat çeken Büyülübağ, Cabernet Sauvignon 2005 ile çok yüksekten tutuğu beklentileri karşılamaya çalışmanın zorluğunu yaşıyor. Syrah,Cabernet Sauvignon ve Merlot kupajı  Shah 2008 dolgun ve gövdeli yapısıyla dikkat çekiyor. Büyülüğbağ’ dan büyülü şaraplar gelmeye devam ediyor.

Doluca: Organizasyona destek olmak için katılmış gibiydi. Sadece Antik serinin tadımının yapıldığı stantlarına merhaba demekle yetindim.

Likya Şarapları: Antalya’dan şarap dünyamızı yeni bir soluk getiren Likya çıtanın biraz üzerinde şaraplarıyla dikkat çekiyor. Uluslararası fuarlarda aldığı ödüllerle sevindiri. Deneysel kupajlarıyla güzel. Kalecik Karası, Malbec kupajı Padalia 2009, Cabernet Sauvignon, Boğazkere kupajı Kızılbel 2007 ve 2008. Merlot, Syrah, Öküzgözü kupajı Kızılbel 2007. Antalya’dan şarapçılığımıza yeni bir soluk katıyorlar.

İdol: Symrna serisiyle ürün yelpazesini genişleten İdol, dengeli kitle şarabı üretme konusunda ilerliyor. Prestijli ürünü Consensus stantta yoktu. Misketten yaptıkları Passito 2009 tatlı şarap severler için güzel bir alternatif. İdol’den daha güzel, daha özel  şaraplar çıkacağına inanıyorum.

Umurbey: Sessiz ve derinden ilerleyen Umurbey, genel olarak ortalamana üzerinde şaraplar üretiyor. Sauvignon Blanc 2009 ve  Cabernet Sauvignon, Merlot rezerve 2007 oldukça güzel şaraplar.

Pamukkale: Market zincirlerine yaptığı özel üretimlerle dikkat çeken Pamukkale’ni tadımcılara karşı biraz seçici davranıyor ve her şarabı tattırmamaya özen gösteriyordu. Şaraptan anladığınıza ikna olmuşlarsa bütün şaraplar sizin. Ben özellikle tanıtımını yaptıkları vişne şarabını Opera 2009 tatmak istemiştim. Ama maalesef yasal düzenlemelerde dolayı henüz satışı çıkmadığı için ellerinde yokmuş. Anfora  Zarif  Kaleceik Karası 2005 doğal tatlı şarabını çok beğendim. Benim için tadım günlerini sürpriziydi. Teşekkürler Pamukkale.

Vinolus:Kayseri merkezli olmaları dikkat çekiciydi. Şarabın organik tarafında fazla duruyorlar. Yakın zamanda bütün ürün gamını tatmıştım. Emir ve  Chardonnay  dikkat çekici. Henüz yolun çok başındalar ilerde güzel şarap tadacağımızı ümit ediyorum.

Silent Valley: Corvus destekli Bodrum şarabı, fazla sesli bir stant görevli broşürde yazılanların  sessizliği biraz bozuyordu. 3 eşit şarapları var. Kendi bağlarının üzümlerini Corvus deneyimi ve desteğiyle şaraplarını yapıyorlar. Bir şeyler söylemek için henüz erken, kendi tesislerine geçtiklerinde değerlendirmeli. Ama Bodrum şarabının da olması çok  güzel bir duygu.

Yücel : Manisa Saruhanlı’ dan, butik organik şarap üreticisi. 4tp, mayya serileri var. Henüz yolun başında gelecekte daha da güzel şaraplar geleceğini ümit ediyorum. İyi şarap yapma yolunda ilerliyorlar izlenimi verdi.

Diren:Karmen ve Mahlep eski tutkum, kendi yenile çalışmaları içinde. Yeni etiket tasarımları hoş. Tattığımız Veni Vidi Vici  beyaz ve kırmızıları günlük içim için ideal. Diren Tokat’tan ışık saçmaya devam ediyor.

Vinkara: Ankara’dan  şarap dünyamıza renk katan  Vinkara özellikle fiyat kalite performansında dikkat çekici. Doruk Öküzgözü-Boğazkere  2007 tattıklarım içinde benim için bir adım öne çıktı.

 Bistro Coco’da yapılan  söyleşiler oldukça güzel planlanmış  güzel programdı. Sadece Jean Luc Colin ile yemek şarap uyumu ve Prof. Dr Mehmet Ömür ile sağlıklı yaşam önerileri ve şarap konulu söyleşiler katılabildim. Sohbetler keyifliydi. Ama  bu keyifli sohbetleri dinlerken, her söyleşi de bit katılımcı üreticinin bir yudum şaraplarının ikram edilmesi doğru çok şık olurdu.

Bodrum, Kayseri, Antalya, Manisa, Tokat ,Ankara, İzmir, Avşa Adası, Denizli Türkiye’nin dört bir yanında tattığım tüm şarapların iyi, çok iyi olduğunu söyleyebilirim. Ama siz yinede en sevdiğiniz şarabı bulmak için,  bütün şarapları mutlaka tadın. Bakalım sizin damak zevkinize hangi şarap uyacak. Hangisini beğeneceksiniz. Fuar bitmiş olsa da şaraplar satılmaya devam ediyor.  Her zaman dediğim gibi en sevdiğiniz şarap en güzel şaraptır. Kadehinizden sevdiğiniz şarap eksik olmasın

Yorum