15 Kasım akşamı, Şarap Dostları Derneği, Sabancı Müzesi’nde 6 Ocak’a kadar sürecek olan Claude Monet resimlerini görerek, ardından “Monet Mutfakta Olsaydı” adlı yemeği tattı. Changa ekibi tarafından, Claude Monet’nin Giverny’deki evinde verdiği öğle yemeklerindeki reçetelerinden ve tabii eserlerinden esinlenerek hazırlanmıştı.
Akşam yedide müze girişinde, rehber eşliğinde başlayan müze gezisi, hepimiz için çok bilgilendirici ve güzel geçti. Çoğumuzda, Giverny’e gitme ve muhteşem bahçeyi ve evi görme isteği uyandırdı, tabii grubumuzda daha önce buraya gitmiş ve çok beğenip tavsiye edenler de mevcuttu… Claude Monet 1840’da Paris’te dünyaya gelmiş, 1926’da 86 yaşındayken ölmüştür. Tam 43 yıl Giverny’de yaşamış, pek çok ünlü eserini evinin bahçesinden esinlenerek yapmıştır. İzlenimciliğin en önemli temsilcisi olduğu söylenebileceği gibi, renklere ve bahçesine çok önem verdiği bilinen Monet , bahçesindeki tüm çiçekleri resmetmiştir herhalde…
Tabii dönüp dolaşıp iş yemeğe geldiğinde, biz Monet ve arkadaşlarının aksine akşam yemeğinde buluştuk. Kır çiçekli ve bademli bezelye çorbası ile başladığımız yemeğimize, kuşkonmaz ve bıldırcın yumurtası kroket ile devam ederken, onlara eşlik eden şarabımız Umurbey Sauvignon Blanc 2012 idi. Henüz şişelenmiş olan şarabımız burunda çok çok canlı, damaktaysa tereyağımsıydı. Çorbamızın ve kuşkonmazın görünü
mü ise adeta Monet tablolarından çıkmışcasına güzeldi, tabii lezzetleri de… Bezelye ve kuşkonmazın baskın tadlarına rağmen, şarabımız onlarla da başa çıkmayı başardı. Ana yemeğimiz Ördek confit ve hardallı patates püresi, istiridye mantarı ve cabarnet sauvignon sos ileydi. Ördek confit benim çok sevdiğim evde de yaptığım bir yemek, hardallı patates püresinin hardalı benim gibi bir hardal sever için az olsa da, baskın tad oluşturmaması açısından son derece dozundaydı. Bu yemeğimize ise Tellus Shiraz, Petit Verdot 2011 eşlik etti ve çok da iyi etti. Ardından gelen elmalı tart ve ıtırlı dondurma son derece lezzetliydi. Sonrasında da çay ve ya kahve, yaseminli el yapımı çikolata…. Herkesin gülümseyerek, mutlulukla ayrıldığı masalar… Bu akşamı düşünen ve organize eden, yemekleri hazırlayan herkese teşekkür ederiz…
Not: Bu menü, Salı ve Perşembe akşamları, Sabancı Müzesi, Müzedechanga’da tadılabilir.
