Chamlıja Şarapları’na hep yağmurlu havalarda gitmek nasip oldu. Sürekli balkanlardan gelen soğuk havalar karşıladı bizi… Bu yılda gelenek bozulmayacak gibiydi. “Bu sabah yağmur var İstanbul’da” şarkısının hüznüyle yola koyulduk… Büyükkarıştıran’a vardığımızda içimizi olmasa da yüzümüz ısıtan güneşli bir hava karşıladı bizi… Orta sertlikte esen poyraz üzerimizdeki montlarımızı çıkarmamıza en engel olsa da bugüne kadar Chamlıja Şarapları’nı tattığımız en güzel Büyükkarıştıran havasında başladık. Nev’i Şahsına Münhasır Chamlıja Barrel Tasting’e…
Çimenlerin üzerinde kurulan masamıza ilk olarak Chamlıja’nın beyazları geldi. Hafif esen poyraz ve keyifli bir güneş, yeni şişelenmiş 2013 beyazlarıyla birlikte kadehlerimizdeki yerini aldı. Narince 2013, Albarino 2013, Narince Viognier 2012 ve Viognier 2012… Genel olarak dengenin üstlerde kurulduğu büyük şaraplar, belirgin bir asit üstünlüğü dikkati çekiyor. Diri ve canlı şaraplar. Bilhassa Albarino ve Narince’yi ayrı bir beğendik.
Narince 2013: Alkol:% 13,5, toplam asitlik 8.1 gram tartarik ve ph 3.15 değerleriyle ilk rekoltesinden beri beğenerek takip ettiğimiz Narince, Canlı ve parlak beyaz altın görünüşüyle ehle keyif veriyor… Zengin Akdeniz meyvelerini, mineralsi tatlar yalnız bırakmıyor…
Albarino 2013:Alkol:% 14,5, toplam asitlik 8.8 gram tartarik ve ph 3.05 değerlerine sahip, Türkiye’nin ilk Albarino ise limon çiçeği sarısı ve yeşil röfleleriyle başlayan görsel şölen damakta da zengin meyvemsi ve mineralsi yapıyla devam ediyor. 5 aylık fıçı serüveni şarabı çok güzel yansımış…
Henüz şişelenme sürecine geçmemiş Reisling, Sauvignon Blanc ve Chardonnay 2013 ile tatmaya devam ediyoruz… Bir Reisling tutkunu olan Nurol’un da çok sevdiği, beğendiği sek bir Reisling. Türkiye’de toprağını bulmuş, önümüzdeki yıllarda kireçsi, güçlü asitli keyifli Rieslingler bizi bekliyor… Oldukça yüksek değerlere sahip Sauvignon Blanc ise Viognier dokunuşlarıyla dizginlenebilmiş… Chardonnay 2013 ise ilk rekolteleri gibi keyifli…
Doğrusu beyazlarda fazlaca mutlu olduk. Sevgili Akın Gürbüz ve Selin Özdemir’in katılmasıyla genişleyen masamız Arzu ve Bülent Çamlıca çiftinin katılmasıyla da keyiflendi. Beyazdan kırmızı geçiş aşamasında Türkiye’nin Keyifli Şişeleri Teşekkür Ödülleri’nde Teşekkür Ödül verdiğimiz Chamlıja Narince 2011 ve Chamlıja Merlot 2011 sertifikalarını da Mustafa Çamlıca ile paylaştık… İlk tattığım günden beri büyük şarap olduğunu düşündüğüm Chamlıja Merlot 2011’in Mondial du Merlot 2013 de altın madalya alması ve sonrasında altın madalya alan merlotlar arasında birinci olmasından ötürü tüm Çamlıca ailesi ayrı bir tebrik ettik…
Geçen yıl katıldı
ğımız barrell tasting ‘de çarpıldığım Chamlıja Cabernet Sauvignon 2012’nin ilk şişelenmiş haliyle kırmızılar bölümüne başladık. Burada bu şarap içinde aynı şeyi söyleyeceğim büyük şarap olduğu… Önümüzdeki günlerde Merlot 2011 için öngördüğüm benzer başarıları bu şarap içinde söyleyebilirim. Gerçek bir şarapsever bu şişeyi 3-5 yıldan önce açmamalı, hatta yanına bile yaklaşmamalı…
Kırmızı şaraplar bölümünde ise bize en çok heyecanlandıransa Mustafa Çamlıca’nın uzun bir süredir üzerine titrediği Papaz Karası’nın ilk örneklerini tadacak olmamızdı. Ve üstelik birlikte olası kupajları deneme şansımız oldu. %100 Papaz Karası, %85 Papaz Karası %15 Cabernet Franc, %85 Papaz Karası %15 Merlot’dan oluşan ilk deneme kupajları… Kuşkusuz Mustafa Çamlıca ve önolog ekibi en doğru kararı verecek. Ama benim ve Nurol’un %85 Papaz Karası %15 Cabernet Franc kupajını beğendiğimizi söylemeliyim… Kişisel tercihim Papaz Karası’nın tam anlaşılabilmesi için az da olsa %100 şişelenmesinde yana… Papaz Karası’nın doğru bağcılıkla iyi bir yapıp tekniğiyle işlendiğinde ülkemizde yeni bir hazinenin gün yüzüne tekrar çıkmak üzere olduğunu görmek doğrusu bizi heyecanlandırdı.
Nev’i Şahsına Münhasır Barrel Tastingmizi elbette bunlarla sınırlı kalmadı… Baharın ilk kuzu pirzolarıyla Nev’i Şahsına Münhasır 2012 ve diğerleriyle uzayan sohbet, akşama döneriz derken gecenin ilerleyen saatlerine kadar sürdü..
.jpg)
