Alkollü içeceklerin satışı ve tanıtımını düzenleme adıyla konulan bir dizi yasaklar, Türk Şarap üreticisini ticari olarak zor duruma sokarak adeta elini kolunu bağlayıp, ağzıyla kuş tutmaya zorluyor… Biz nihai tüketicilerinde bilgi alma ve kısmen satın almak hakkını da elimizden alıyor… Amacını fazlaca aşan bir düzenleme… Şaraplarımızdaki kalite sıçramasına sevinirken, getirilen bu yasaklara üzülüyoruz…
Son zamanlarda görüştüğümüz bütün üreticiler, yurt dışına açılmanın, dünyanın her yerinde pazar bulmanın bireysel arayışları içerisindeler… Almanya, Çin, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada başta olmak üzere birçok ülkede bireysel ofisler açıyorlar… Sonuçlarını merakla bekliyoruz… Ülkemizin şarap ihracatı yok denecek kadar az… Üretilen şarap iç pazarda ve büyük bir bölümü de otellerde turistler tarafından tüketiliyor… Kurulu bir denge var. Fakat pazara giren yeni üreticilerimizle üretim kapasitemiz hızla yükselirken, getirilen
.jpg)
yasaklarda tüketimin azalmasına ve kaliteli şarap pazarının oluşmasına ve büyümesine engel oluyor…
Geçtiğimiz hafta İtalya Ticaret Odası aracılığı ile İtalya’nın bizde neredeyse hiç bilinmeyen Friuli Venezia Giulia, Camera di Commercio Udine’ den Patrizia Bison ofisimize ziyarete geldi. Friuli şaraplarından başlayarak, Türkiye’de satılan İtalyan şaraplarına ve Friuli Venezia Giulia bölge şaraplarını Türkiye’deki şansına kadar uzanan bir sohbetimiz oldu. Friuli Venezia Giulia bölgesi üzüm, yemek, şarap ve coğrafi güzelliklerini ve neredeyse bölgenin bütün şarap üreticilerinin kısa bilgilerinin olduğu bir kitabı hediye etti…
Patrizia Bison’dan, Camera di Commercio yapılanması hakkında bilgiler edinmeye çalıştığım keyifli görüşme oldu. Patrizia Bison yüzlerce üreticiyi temsilen pazar için ön araştırmaya gelmiş. Neredeyse her söylediğimizi dikkatlice not etti. Friuli Venezia Giulia bölgesini biraz tanımamızdan ve bölge şaraplarının bazılarını tatmış olmamızdan mutlu olan Patrizia Bison; Türkiye’de bizimle birlikte, gastronomi eğitim kurumu, ihracatçı firma, ve restorandan oluşan 4 sektör temsilcisinden edindiği izlenimleri, bir rapor halinde üreticiler
le paylaşacağını ve orada verilecek kararlar doğrultusunda Türkiye çalışmalarına başlayacaklarını anlattı. Önümüzdeki günler için aldığımız Friuli Venezia Giulia davetini de elbette geri çevirmedik… Zira bana göre de İtalya’nın en iyi beyazları bu gizli cennette keşfedilmeyi bekliyor… Şimdiden beni heyecanlandıran yerel özelli tatlar; Ribolla Gialla, Refosco Dal Peduncolo Rosso ve tatlı şarabın zirvesi olan Picolit şaraplarını tatmayı keyifle bekliyorum.. …
İtalyan şarapları, dünya şarap pazarında büyük söz sahibi, Dünya’da şarap içilen hangi ülkeye gitseniz mutlaka az ya da çok İtalyan şarabına rastlarsınız. Oysa Friuli Venezia Giulia şarap bölgesi bizde neredeyse hiç bilinmiyor… Ama bölge üreticileri rekabet üzeri bir birliktelik oluşturup, şaraplarını dünyanın her yerine satmanın yolunu bulmaya çalışıyorlar… Bunda da oldukça başarılılar… İtalyan şarabını değil, sadece İtalya’nın bir bölgesi olan Friuli Venezia Giulia üreticileri birleşerek bunu başarıyorlar… Bölge üreticileri arasında müthiş bir dayanışma ve işbirliği var… Sanırım bu da başarılı olmalarını sağlıyor… Sadece Friuli Venezia Giulia de değil bütün şarap bölgelerinde benzer çalışmalar yapılıyor.
Buradan kendi gerçeklerimize dönecek olursak. Dünya’da henüz Türk şarabı algısı yok… Yapılan küçük çaplı çalışmalardan çok, yeni şaraplar keşfetmeyi seven, meraklı şarap severlerin, yeni şaraplar arayışıyla Türk şarapları da duyulmaya, tanınmaya başlıyor… Yani henüz yolun çok başındayız… Beni umutlandıransa şarap sektörüne, şaraba gönül vererek giren yeni üreticilerimizin, başarılı ti
cari hayatları… Yeni şarap üreticilerimizin farklı sektörlerde ki büyük ticari başarıları ve deneyimleri… Kuşkusuz bütün yasaklara rağmen çıkış yolunu bulmakta onların en büyük gücü olacak…
Bugünlerde üreticilerimizin rekabet üstü birlikteliğine ve daha çok dayanışmasına ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum… Sonrası sanırım bir güzel kadeh etrafına çözülür…. Kadehinizde sevdiğiniz Türk şarabı eksik olmasın…
