Şef Rudolf Van Nunen’nin yemeklerini, The Marmara ‘da ve Esma Sultan Yalısı’nda yapılan birkaç özel yemekte tatma şansımız olmuş ve çok beğenmiştik. Rudolf’un Karaköy’de açılacağını duyunca, gitmek için sabırsızlıkla bekledik. Bizim Masa’dan Gülçin, erken bir yılbaşı yemeği için burayı önerdiğinde tereddütsüz kabul ettik.
Rudolf’e geldiğimizde güzel bir karşılama ile bizim için hazırlanan masamıza oturduk. Arkadaşlarımızın tamamlanmasının beklerken, İsabey Savignon Blanc 2013 yudumlamaya başlamıştık. Bizim Masa’yı oluşturan arkadaşlarımız geldiğinde Şef Rudolf Van Nunen’de hoş geldiniz diyerek masamıza gelerek, akşama özel bizler için hazırlanan, yemekler hakkında bilgi vererek servisi başlattı…
Kuzu dili terin ile başlayan yemeğimiz, kiraz ağacında füme edilmiş somon altın yaprakları ile devam etti. Bu yemeğin tadı kadar, sunumu da bir şölen şeklindeydi. Daha sonra Petrus sote edilmiş kaz ciğeri ayva kopmost ve karamelize hibiskus esansı ile geldi. Bu arada şarabımız Corvus tarafından Rudolf için üretilmiş olan Vasilaki, Chardonay, Viogneir ve Moscato kupajı R Beyaz 2012 kadehlerimizdeki yerini çoktan almıştı. Sonraki tabağımız kaya barbun, beyaz lahana turşusu ve üzüm, karamelize edilmiş hatmili kuskus geldi. Bu arada masada bu yemeğin yerine, ördek bacağı konfit, dana külbastı veya kuzu sırtı seçenler de yok değildi. Onlar için, yine Corvus’un Rudolf için ürettiği kırmızı şarap Cabernet Sauvginon,Syrah, Malbec ve Merlot kupajı olan R Kırmızı 2009 servis edildi.
Benim gibi barbun yiyenler ise çok beğendiğimiz İsabey Savignon Blanc 2013’e dönüş yaptı. Tatlımız, limon tartalet, misket limonu bezesi ise çok lezzetli idi. Ardından isteyenler çay ve kahvelerini yudumlarken, biz kadehlerimiz deki şaraplarımız ile devam ettik.
Sonrasında yılbaşı ağacı önünde çekilen fotoğraflar, yeni yıl için iyi dilekler, Rudolf Van Nunen’in bizi kapıya kadar geçirmesi ile ve Yeni yılın dostlarla paylaşılan nice Bizim Masalar’ da geçmesi dileğiyle son buldu…
12/29/2014
