Şâribülleyli Vennehâr, Osmanlıca’ da Şarap

Bugünlere bir Osmanlıca gündemimizi fazla meşgul ediyor… Bu tartışmalara dâhil olacak değilim… Fazla derine inmeden ecdadımızın konuştuğu Osmanlıca’ da “şarap” sözcüğünü araştırmak istedim…  İnternet üzerinden ulaşabildiğim Osmanlıca Türkçe sözcüklerde “şarap” sözcüğüne bakındım… Prof. Dr. Mehmet KANAR‘ın hazırladığı Osmanlıca Türkçe sözlüğü elime aldığım bir kadeh şarapla şöyle bir karıştırdım. İçinde şarap, içki olan ve Osmanlıca’da hayatın içinde giren kelimeleri derledim… Görüleceği gibi Osmanlıca’da hiç de azımsanmayacak bir şarap külliyatımız var.  Şarap bu toprakların Osmanlı’da da yaşayan bir kültürü… Kimler içmiş,kimler içmemiş bilemem ama Osmanlıca sözcüklerde fazlaca şarapla ilgili sözcük olduğu da bir gerçek… Divan edebiyatın girmeden, eskilerin deyimiyle biz elbette kimsenin Şâribülleyli Vennehâr olmasını istemeyiz amma ecdadımızın da şarap sözcüğünden hareketle, ne kadar zevk-ü sefa sahibi olduğu da söylemeden geçemeyeceğim… İşte Osmanlıca’da şarap:

âb -ı ahmer [احمر آب] 1.kızıl su. 2.kırmızı şarap. 3.gözyaşı.

âb -ı âteşîn [آتشين آب] 1.ateşli su; 2.kırmızı şarap; 3.gözyaşı.

âb -ı engûr [انگور آب] 1.üzüm suyu. 2.şarap.

âb -ı harâbât [خرابات آب] (meyhane suyu) şarap.

âb -ı kevser [کوثر آب] 1.cennet suyu, 2.şarap.

bâde (F.) [باده] 1.içki. 2.şarap.

bâdefürûş (F.) [فروش باده] meyhaneci.

bâdekeş (F.) [کش باده] şarap içen.

bâdenûş (F.) [نوش باده] içki içen.

bekrî (A.) [بکری] içki düşkünü.

bezm (F.) [بزم] 1.eğlence meclisi. 2.içki meclisi.

dem (F.) [دم] 1.zaman. 2.nefes. 3.içki.

dürdkeş (F.) [ دردکش ] tortulu şarap içen.

hammâr (A.) [ خمار ] meyhaneci.

hamr (A.) [ خمر ] şarap.

humhâne (F.) [ خانه خم ] 1.şarap mahzeni. 2.meyhane.

ibrîk (A.) [ ابریق ] ibrik, ıbrık, su, şarap gibi sıvı konulan kap.

işret (A.) [ عشرت ] 1.içki. 2.içki alemi.

kadeh (A.) [ قدح ] 1.bardak. 2.içki kadehi.

mey (F.) [ می ] 1.şarap. 2.içki.

meygûn (F.) [ ميگون ] şarap rengi.

meyhâne (F.) [ ميخانه ] şarap içilen yer, içkievi.

meyhâr (F.) [ ميخوار ] içkici.

mest (F.) [ مست ] sarhoş, mest.

mestâne (F.) [ مستانه ] sarhoşça.

mestî (F.) [ مستی ] sarhoşluk.

mest-i harâb (F.-A.) [ خراب مست ] körkütük sarhoş.

müskirat (A.) [ مسکرات ] sarhoş edici şeyler.

piyâle (F.) [ پياله ] 1.kadeh. 2.şarap kadehi.

sabûh (A.) [ صبوح ] sabah içilen şarap.

sahbâ (A.) [ صهبا ] şarap.

sâgar (A.) [ ساغر ] kadeh, içki kadehi.

sâkî (A.) [ ساقی ] 1.içki sunan. 2.saka. 

şarâb (A.) [ شراب ] şarap.

şarâbî (A.) [ شرابی ] 1.şarapçı. 2.şarap rengi.

şerâbhâr (A.-F.) [ شرابخوار ] şarap içen.

şâribülleyli vennehâr (A.) [ والنهار الليل شارب ] ayyaş, gece demez gündüz demez içki içen.

Yorum