Fırat Aral

Şaraba Gönül Verenler

Fırat Aral

Kürk Köyü Eskibağlar Mevkii Sivrice Elazığ’da sadece bölge üzümleri Öküzgözü ve Boğazkere üzümlerinde güzel şaraplar yapmaya çalışan Fırat Aral ile  Eski Bağları kurma sürecinde yaşadığı zorlukları ve gönül verdiği şarap üzerine konuştuk…

Ahmet Gök: Şarapla tanışmanız nasıl oldu? İlk içtiğiniz ilk şarabı hatırlıyor musunuz?
Fırat Aral: İlk içtiğim şarabı gerçekten hatırlamıyorum. Ama iyi ki içmişim.

Şarabı keyifle yudumlamak varken zorlu bir süreci göze alıp şarap üretimine girmeye nasıl karar verdiniz? İlk bağlarınızın kurulum süreci ve bugün ki üretim kapasitenizden ve yaptığınız şaraplardan bahsedebilir misiniz?

40 yaşına geldiğimde çalıştığım sektörde olmayacağım diye kendime bir hedef koymuştum. Ayrıca memleketime dönüp katma değer yaratacak bir şeyler yapmak istiyordum. Elazığ’ın ayrıcalıklı iki ürünü var biri Elazığ vişnesi diye adlandırılan mermer diğeri şaraplık üzüm . Doğa ,şarap sevgisi ve emeğimle farkındalık yaratmak adına şarap yapmaya karar verdim.  Yaklaşık 4 yılımı okuyarak ve araştırarak bilgi birikimi oluşturdum. 2002 yılında 14 dönümlük bir arazi alarak ilk bağlarımı oluşturdum. 2005 yılında 25 dönümlük bir arazi alarak ikinci bağlarımı diktim.

Dediğim gibi bu soruya kitap yazabilirim. Elazığ gibi muhafazakar bir yerde şarap yapmaya kalkışınca doğal olarak bir sürü engelle karşılaştım. İlk küçük şaraphanemi yaparken çalıştıracak usta bulamayınca ( haram olduğu için çalışmak istemiyorlardı) binayı kendi ellerimle yaptım. Ruhsat alma aşamasında bu sefer bürokratik engellere takıldım. İlk olarak 2005 de köyümüzde deprem oldu ve yıkılan köyü benim bağımın ve şaraphanemin olduğu araziye kurmaya kalktılar ( istimlak ederek). 2 yıl bununla uğraşıp kazandım. Toplamda 4 yıl ruhsat almak için uğraştım. ilk yaptığım yer 100 m2 bir kulubeydi. Ruhsat aşaması tamamlanınca yeni binamı yaptım( büyük kısmı gene kendi ellerimle.). Şu an 500 m2 kapalı alanlı taş ve ahşaptan yaptığımız bir şaraphanemiz var.

Üretim kapasitesini geçen yıl 40.000 lt ye çıkardım. Bu yıl 100.000 lt ye çıkmayı hedefliyorum. Nihayi kapasite bu olacak.  Ticari olarak dönebilmek ve hobi olarak kalmasını sağlamak adına asla daha büyümeyeceğim. Şaraplarımı öküzgözü ve boğazkereden yapıyorum. Kitap bilgisi ile başladığım süreç gerçek hayatla birleşerek tecrübeye dönüşüyor. Aldığım tepkiler her yıl daha ileriye gittiğimi gösteriyor.

Kuşkusuz her üretici gibi kendi yaptığınız şarapları seviyorsunuz. Kendi şarabınız dışında sevdiğiniz şaraplar, bölgeler, üzümler nelerdir?

Aslında bu soruya cevap vermek zor. Mühendislik yaparken bilgi işlemci olarak hep işin tasarım ve problem tarafında olduğum için bilgisayar görmekten sıkılırdım. Şimdi biraz öyle oldu , şarap içmeyi seviyorum ama hep kafamda bir değerlendirme yapmakta biraz sıkıcı oluyor. Genelde diğer firmaların öküzgözü ve boğazkere şaraplarını içiyorum. ( kıyaslama adına). Ama kendi şaraplarım dışında cabarnet şaraplarını seviyorum. Beyazla pek aram yok.

Sevdiğiniz şarap ile yaptığınız, yapmaya çalıştığınız şarap arasında bir paralellik kuruyor musunuz? Yani sevdiğiniz şaraplar gibi şarap yapamaya çalıyorsunuz? Yoksa her şey doğaya mı bırakıyorsunuz?

Aslında biraz doğaya bırakıyorum. Şarapta şu teorinin doğruluğuna gönülden inanıyorum ” iyi şarap iyi üzümden olur”. Bu nedenle işimin yüzde 90 nını üzümleri iyi yetiştirmeye ayırıyorum.

Son olarak şarap yolculuğunuzda gelecekten beklentilerinizi, hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?

Gelecekten beklentim karakterimden dolayı çok büyük. Hayat boyu her işte hep en iyiyi ve farklıyı yapmaya çalıştım.  Hedefim öküzgözü ve boğazkere üzümünü dünya çapında bir markaya dönüştürmek.

Yorum