Gelibolu yarımadasında kış dönemi önceki senelere kıyasla daha kurak geçti. Toprak su tutma kapasitesine ulaşamadı. Yani bağlar vejetasyon dönemine su rezervleri tam dolu şekilde giremedi. Topraktaki su oranın düşük olması, toprak sıcaklığının daha hızlı artmasına ve böylelikle asmaların daha erken uyanmasına sebep oldu. Erken uyanma ile uzun olacağını düşündüğümüz vejetasyon döneminde su stresinin oldukça güçlü hissedileceğini öngördük. Özellikle sıra arası uygulamalarımız ile bu etkiyi dengelemeye çalıştık.

Bozokbağ’da toprak yapımız oldukça çeşitli, kil – kum yüzdeleri oldukça farklı parsellerimiz var. Bu çeşitlilik bu sene çok işimize yaradı. Daha kumlu, pek su tutmayan parsellerde haliyle su stresi daha fazla hissedildi. Daha killi bölgelerde ise bu stres ideal derecelerdeydi. Kumlu bölgelerdeki, çeşit olarak su stresine hassas olan Sauvignon Blanc, Merlot, Chardonnay ve Cabernet Franc gibi çeşitlerimiz bu stresten idealin üzerinde etkilendi diyebiliriz. Sürgün uzunluğu ve yaprak alanı düşük kaldı. Kil yüzdesi fazla olan, su stresine daha dayanıklı Roussanne, Marsanne, Cabetnet Sauvignon ve Syrah parsellerimizde ise kalite potansiyeli çok yüksekti.

Genel olarak baktığımızda bu stres, verimimizi %15-20 civarında düşürdü. Hasat tarihi 10-12 gün kadar öne kaydı. Don ya da dolu gibi bir problem yaşamadık.