Mahzende Bekleyen
Şarap ve şiir dünya yolculuğum boyunca hep yanımda oldular. Görünen o ki olmaya da devam edecekler. Bende iz bırakan şaraplara yazdığım şiiri toplu olarak Mahzendeki Şiirlerolarak kitaplaşacağı günü bekliyor. Yaklaşık 70 şaraba yazılan şiirlerden oluşacak şarap ve şiir kitabı. Şiirlerin bir bölümü edebiyat dergilerinde ve Gusto Dergisi’nde yayımlandı. Aslında Mahzendeki Şiirler yayına hazır. Şişelende bekliyor. Kitapta tüm şaraplar bir çok şarap severinde keyifle yudumladığı bir birinden özel ve güzel şaraplar. Kuşkusuz aralarından yeni keşiflerde var. Bunlardan biri Kavaklıdere mahzenlerinde bekleyen ve henüz sınırlı sayıda şarap severler buluşmuş bir şarap. Henüz adı konulmamış ya da bize öyle sunulan tatlı bir şarabı bekliyoruz. Gusto’nun Aralık-Ocak sayısında Mehmet Yalçın bir sürpriz ile bu şarabın şiirini yayımladı. 2009 yılının Ağustos ayında Lacivert’de Ali Başman’ ın da katılımıyla gerçekleşen Kavaklıdere Şarapları’nın özel tadımda yaşandı, yazıldı her şey… Mehmet Yalçın ’nın heyecan verici anlatımıyla sunduğu bu harika şaraba, tek kelimeyle bayıldım. Bilmeden içtiğimiz sherry tadında ki bu şarabın burnu da damağı da çok zengindi. Hafif okside bir güzellik, tatlı sert çağrışımlar sonrası kendiliğinde gelişti. Gelişenleri, çağrışanları, uçuşanları, çelişenleri yazdım. Mehmet Yalçın’a ve güzel lacivert İstanbul akşamına yazılan dizeleri, aradan biraz zaman geçince Mehmet Yalçın ile paylaştım. Aslında uzun zamandır Kavaklıdere’nin sherry tadındaki bu şarabını bekliyoruz. Çok tanıdık tatlar aldığım bu şarap piyasa çıkacak mı? Bir daha tatma şansım olacak mı? Bilemiyorum. Ama Kavaklıdere’nin mahzenlerinde bekleyen şarap için yazdığım dizeleri sizlerle de paylaşmak isterim. Umarım siz de kadehinizde sevdiğiniz bir şarap kadar keyif alırsınız. Kadehinizden sevdiğiniz şarap eksik olmasın….
Kavaklıdere *****?
Ankara Türkiye
Mehmet Yalçın’a lacivert / ağustos 2009
kelimelerini severim kelimelerin şarap kokar
özenle narince seçersin her birini
susmalarımız boşa değil çaresiz kalır lisan
dalgın bir boğaziçinde lacivert bir istanbul
kaç suskunluktan sonra gün yüzüne çıkar
beklentileri kıran dalgalar ve senin sesin
belirsizliğin içinde öylece duruyor
sözlerime gözlerin bir adım yaklaşsa
ispanyaya kadar uzanır kalbim
kelimelerin şeri kokar dağılırım
geceyarısı sohbetlerinin ince bekleyişi
sanki bir hülyaya dalmak gibi olur her şey
tatlı ve sert bakışlı denizin sıcak yüzünde
yokluğuma ve yokluğuna alışmanın acısı
belki kuşlar yine boşluğa kanat çırpacak
kristal kadehde tatlı bir umut çınlarken
kırılmasın kalbin sana gitmek üzereyim
çakal eriği kokusu ve unutmabeni
kelimelerin peşinde çıplak şiiri okşuyor
sevgilim şarabın tadını sakın unutma
ahmet gök / Mahzendeki Şiirler