Vedat Milor ile La Şarapları

12 Mart 2013 akşamı Renaıssance İstanbul Bosphours Hotel’de  Vedat Milor’un seçtiği ve LA Şarapları’nın ithal ettiği bol ödüllü ve puanlı şaraplar tadıldı ve tanıtıldı. Ceren  Sungu‘nun tanıtımını yaptığı şaraplar, bir grup davetli tarafından beğenilerek tadıldı. Le Macchiole satış müdürü Veronica Veltro ve Tardieu Laurent’in 3. kuşak yöneticilerinden biri olan Bastien Tardieu ve tabii şarapları seçen Vedat Milor o gece oradaydı. Ceren Hanım’ın sevimli ve akıcı sunumu ile başlayan gece;

Louis Michel Chablis Premier Cru Montee de Tonerre 2010, ( Stephen Tanzer     92/100, Decanter16/20 , Jancis Robinson 16/20 ),

Domaine Bally Reverdy Sancerre Rose 2010 (Keyif Notu: 86.3),

Felsina Chianti Classico Riserva Berardenga 2008(James Suckling 90/100 ,Wine Spectator 88/100, Robert Parker 93/100),

Le Macchiole Messorio 2000  Stephen Tanzer 91/100, Gambero Rosso 2/3 Robert Parker 92/100),

Le Macchiole Messorio 2008, (Falstaff Magazin  97/100, James Suckling 96/100, Stephen Tanzer  94/100 ,Wine Spectator 92/100, Robert Parker 97/100),

Tardieu Laurent Chateauneuf du Pape “Cuvee Speciale” 2010 (Wine Spectator 95/100, Stephen Tanzer 92-94/100, Jancis Robinson 18/20, Robert Parker 90-92/100).

Sırasıyla tadıldı. Yemek uyumu ve şarapların özellikleri  ile ilgili sohbetten sonra,  üreticiler de söz alarak şaraplarını tanıttılar. Messorio 2000’nin yoğunluğu ve topraksılığı, hala kendini korumuş olması ve modern bir Chateauneuf du Pape örneği olan Tardieu Laurent’in meyvemsiliği gecenin en çok konuşulan şarapları oldular. Tadım sonrası Renaıssance İstanbul Bosphours’un chefi Arif Madakbaş‘ın yemekleriye geceye devam ettik… Kabak kreması yatağında marine ahtapota, Domaine Bally Reverdy Sancerre Rose 2010  eşlik etti. Pinot noir üzümünden yapılan bu şarap,  en az Sancerre beyazları kadar başarılı idi. Sonra panelenmiş keçi peyniri, pancar ve elma püreleri tabağı ile Louis Michel Chablis Premier Cru Montee de Tonerre 2010kadehimizde yer aldı. Chablis’nin asidi, pürelerin tatlılığı ve peynir güzel bir uyum yakaladı, keşke pane keçi peyniri biraz daha çıtır olabilseydi (ben evde öyle yapmaya çalışıyorum) diye içimden geçirdim yine de… Ancak sonraki tabağımızda dağ baharatlı porçini sarmasının yanında servis edilen ıspanaklı kızarmış yufka olması gerektiği gibi çıtır çıtırdı ve yanında Tardıeu Laurent Cotes du Rhone Villages “Les Bec Fins” 2010 çok lezzetli ve dolgun bir şaraptı. Porçini ile uyumu gerçekten müthişti bu tabakta çıta biraz daha yükselmişti bence.

Ardından gelen kuzu incik, patlıcan beğendi ve közlenmiş bibere Le Macchiole Bolgheri Rosso 2010 %50 Merlot, %30 Cabernet Franc, %20 Syrah kupajı olan bu şarap yemeğimize eşlik etmekle kalmayıp, ağzımızın içinde harika tadlar bırakıyordu. Yemeğimiz mango bar ve frambuaz compote ile son buldu. Bu güzel geceden, benim aklımda ve damağımda en çok iz bırakan Le Macchiole Messorio 2008’di galiba…