Çapulcu Blush 2013 Tadım Notları

Görünüm:
Canlı ve parlak gökkuşağı görünümlü, Tam özgürlük çağrışımlı yeşil röfleleriyle dikkat çekici… Kadehi ışığa tutunca içinde güzellikler daha da belirginleşiyor, oynaşıyor… Siyah Beyaz, Sarı Lacivert, Sarı Kırmızı, Yeşil Kırmızı ve Ay Yıldızlı Kırmızı Beyaz’ıyla öne çıkan müthiş bir ÇARŞI… Hepsi bir kadehin içinde keyifle güzelleşiyor, karışıyor… Uzun yıllardır kapalı bir şişede kalmanın etkisiyle şişe dibinde hafif tortular oluşmaya başlamış, filtrasyon görmediği için hafif Duman’ lı görüntüsü Eyvallah dedirtiyor….


Burun:
İlk burunda yemyeşil ağaç ve çimen kokularını, ıslak toprak, betonda üzerinde gezinen toma, postal ve iş makineleri alıyor. Zamansız ve ölçüsüz havalanmanın etkisiyle bir anda biber ve portakal gazı belirginleşiyor…. Burnu, gözü, yüzü ve boğazı berbat yaksa da sevgiyi, barışı ve birlikteliği uyandırıyor. Türkiye’nin her yerinde ayağa kalkanların keyifli dayanışma ve direnme çığlıkları yükseltiyor… Eğitimsiz damakların bu zengin gökkuşağı kokularını almaları çok zor, günlerce sürecek bir eğitim gerekiyor.


Damak:
Damak burunla uyumlu, Güçlü bir gövdeye sahip, kökleri 1923’a kadar uzanan dev bir çınar dimdik ayakta duruyor. Çok fazla orantısız güç gördüğü için kaliteli tanenleri damağı kurutuyor ve demir bir yumruk etkisiyle insanı birleştirerek mutluluk gözyaşları bırakıyor… Malolaktik fermantasyonun etkisiyle yumuşaklı kazanan şarap. Alkol düzenleme komisyonunda dalga geçmek için sunulan ayranın kendini hissettirmesi şarabı demokratik bir lezzet katıyor. Biraz meşenin şaraba iyi konsantre olamamasından ötürü odun tatları gelse de  kısa bir süre sonra vanilyaya tatlarıyla acayipleşiyor…


Final:
Fazlaca anlaşılmayan ve okunamayan lezzetleriyle biraz ezber bozan iyi bir y kuşağı şarabı. O kadar zengin ve güzel ki kadehinizden hiç bitmesin istiyorsunuz… Hiç ama hiç… Bir şarapta ilk defa algıladığım, milyonlarca insanı uyandıran tencere, tava sesleri geliyor… Fazla kimsenin de duyduğu yok zaten. Ana akım medya üç maymunla penguencilik oynarken sadece çapulcu kuşların cıvıltılarıyla servis ediliyor, genç emir kullarının ürettiği Atatürk Orman Çiftliği şarabı…
Bu kadar güzel şarap yapan bütün çapulcu kardeşlerimin elini gururla sıkıyorum. Barış ve kardeşlik sürecine girdiğimiz günlerde bu şarabın yapımında dış güçlerin etkisi aranmaya çalışılsa da %50 Boğazkere % 50 Öküzgözü  üzümlerinden yapılmış olduğu 10 gün geçmeden anlaşılmıyor. Artık bu şarabı daha da geliştirip güzelleştirmek için size düşüyor. Sadece birazcık saygı, birazcık sevgi ve birazcık anlayış yeterli… Oldukça uzun finalinde direnişle güçlenmiş kardeşlik, birlik, beraberlik ve özel yaşama saygı kalıyor…


Her zaman söylediğim gibi herkesi kadehinde sevdiği şarap, ayran, bira, şerbet, rakı eksik olmasın…
 


NotRobert Parker’ın 100 puan verdiği ilk Türk Şarabıdır… 10 gün karafta havalandırıldıktan sonra tadılması ve sağlığı bozacak kadar fazla içilmemesi önerilir. Unutmayın ki herşeyin fazlası zarardır.

Yorum