İnsan sevdiği kadını nasıl anlatırsa, sevdiği içkiyi de öyle anlatır. Kusurlar görmezden gelinir, iyi yönlerse alır başını gider.
Ben de grappayı anlatırken öyle yapacağım, tabii ki objektif olamayacağım.Hiç ‘al dente bir penne’den sonra kahve ile grappa içtiniz mi? Nasıl yakışırlar birbirlerine, tahmin edemezsiniz. Aslında grappa her şeye yakışır, ama her şey grappa’ya yakışmaz.
Grappa’nın bir asaleti vardır ki, İtalyan zarafetiyle uyum içindedir. Grappa aslen İtalyan’dır. Orada doğup büyümüştür. Son zamanlarda 
dünyayı gezer olmuştur. Fransa’da adını değiştirmiştir. Biz bunu Fransızların bu konudaki kıskançlıklarına verdik. Niye canım grappa Fransa’da Marc diye çağırılsın ki? Buna düpedüz asimilasyon derler, bu da içki haklarına sığmaz. Düşünsenize, bizim ‘Yeni Rakı’mıza, Pastis veya Ouzo dediklerinde biz, “Ayıp oluyor, aynı şey mi?” demiyor muyuz?
Grappa, Venedik’in 40 kilometre kadar kuzeyinde doğmuştur. En iyi grappa Conegiano denilen bu bölgede, Distilleria Bottega tarafından yapılır. Bu grappalar o kadar özeldir ki, herhangi bir şişeye girmekten imtina ederler. İlla kendileri için özel olarak elde yapılmış şişeler isterler. O zaman camcılığıyla ünlü Venedik bölgesinin ünlü sanatçısı Sandro Bottega kalkar, bu canım grappalar için ürettiği el yapımı şişeleri armağan eder. Siz de bu şişelerin içini tükettikten sonra ne yapacağınızı, şişeleri nerelere koyacağınızı bilemezsiniz. O kadar güzel ve zariftirler. Her biri birer sanat eseri olarak evinizi süslemeye gönüllüdür.
Grap
pa, üzümlerin saplarının ve kabuklarının önce fermantasyonu, sonra damıtılması sonucu ortaya çıkar. Sapla saman karışmaz. Çöpsüz üzüm isteyenlere önerilmez. Sapsız, çöpsüz grappa olmaz. Rengi çok şeffaftır. Grappa süslenip püslenip güzel, dengeli, yoğun armut, elma, muz ve üzüm kokularına bürünür ve damağımıza kendini sunar. Damakta kuru ve sektir. Alkol derecesi oldukça yüksektir. En azından yüzde 37.5’tir. Şeker oranı düşüktür, yüzde 2’de kalır. Grappa, tüm dünyada bir yılda içilen içkilerin binde birinden biraz daha fazla oranda tüketilir.
Grappa, Cognac’ın İtalya’daki yeğenidir. İlk başta, “Şu üzümden ne çıkarabiliriz” düşüncesiyle üzümler sıkıldıktan sonra artanlardan ‘fakire’ bir alkol yapmak için, kalan ne var ne yoksa sonuna kadar sıkılıp üretilmiştir. Ama bugün çok kaliteli Grappa’lar üretilmek ve başımıza taç edilmektedir. Grappa kışın sıcak tutar. Kışın ısınmak için Floransa’dan Siena’ya doğru bir yolculuk yapın ve grappa üreticilerinde ara ara durarak unutulmaz bir gün geçirin.
5-10 eurodan 300-400 euroya kadar değişik fiyatlara bulabileceğiniz grappalar, maddi değerleri ne olursa olsun, başınızı döndürürler. Kendinize gelmek için biraz ara vermek istersiniz.
Olgun kirazların üzerine biraz şeker ve kirazları örtecek kadar Grappa döktükten sonra iyice çalkalayın. Bir hafta kadar güneşte bekletin. Ardından üç ay kadar da serin, ışık almayan bir yerde. Sonunda nefis bir likörünüz olacak.
