Baba’nın Şarapları 2

Murat Yankı

corleone kasabası

Geçen yazımızda İtalya’nın en güneyindeki, çok da İtalyan olmayan, en azından kendini pek öyle hissetmeyen insanların adası Sicilya’nın şarapları konusunda yazmaya başlamıştım. Adanın adeta bir sembolü olan Marsala konusuna girince bu önemli şarabı öncelikle anlatıp ada bağcılığı ve şarap üretimi konusunu bu yazıya bıraktım. Hatta bundan sonraki yazılarda da bir süre daha Sicilya’da kalıp onun Anadolu ile olası ilişkisini ve kim bilir belki de çoğu Anadolu kaynaklı olan üzümlerinin şaraplarını anlatmayı sürdürmek amacındayım. Sicilya Kuzey Yarımküre’de 37-38 derece enlemlerinde bulunuyor. Bu enlem ülkemizde Denizli , İzmir’e tekabül etmekte. Üçgen biçiminde, 5 milyon nüfuslu bir ada. İtalya’dan, dolayısıyla Avrupa kıtasından Messina Boğazıyla ayrılıyor. Etrafı tamamen Akdeniz’le çevrili ada çeşitli yönlerden esen rüzgarlar sayesinde oldukça havadar bir konuma sahip. Şarap üretimi Sicilya’da nemli kıyılardan çok kuru havaya sahip iç kesimlerde veya Etna Yanardağı’nın yüksek rakımlı yamaçlarında gerçekleştiriliyor. Dolayısıyla kara iklimi ve yüksekliğin sayesinde üzümler şarap üretimi bakımından gerekli olan yavaş ve sağlıklı gelişim ritmini yakalıyorlar.


Adanın yüzölçümü yalnızca 27 bin km2, yani ülkemizin yaklaşık otuzda biri (1/30) olmakla birlikte adadaki üzüm bağları 115 bin hektarla Türkiye’nin yalnızca dörtte biri (1/4) gibi bir alan kaplıyor. Adanın yıllık şarap üretimi de 200 milyon şişe. Yani bu kadarcık bir ada bizim üç katımızdan fazla şarap üretiyor. Bu veriler Sicilya’yı İtalya’nın 20 şarap bölgesi arasında birinci sıraya oturtuyor. Tabii bu en azından miktar bakımından oluyor.  Kalite olarak ise özellikle son 20 yılda, aslında biraz da İtalya’nın geri kalanı gibi Sicilya şarapçılığı çok büyük hamle yapıyor ve adanın ucuz şaraplarının yerini zaman zaman şişe fiyatı 50 euro’nun üstündeki şaraplara bırakmaya başlıyor.

Adada  30’un üzerinde üzüm çeşidi yetiştiriliyor ve bu üzümlerin çoğu adaya özel üzüm tipleri olarak biliniyor. Hiç kimsenin adını bilmediği, bilse bile kolay telaffuz edemediği bu üzüm tipleri tam bir Sicilya mucizesinin yaratılmasını sağlıyor. En çok dikili bulunan üzüm tipleri Cataratto, Nero d’Avola, İnzolia, Nerello Cappuccio, Nerello Mascalese gibi üzümler oluyor. Beyaz ve siyah üzümlerin dağlılımında ise böyle sıcak bir adada bizi şaşırtan şekilde üzümlerin yüzde 64’ünün beyaz, yüzde 36’sının siyah olması gibi bir durum karşımıza çıkıyor. Adanın  hemen her bölgesi  şarapçılık bakımından ayrı bir heyecan veriyor.  Doğu bölgesinden başlamak gerekirse burada Ragusa Bölgesi’nde tüm  Sicilya’nın tek DOCG sınıflandırmasını olan Cerasuolo di Vittoria adlı kırmızı şarap bulunuyor.  Cerasuolo sözcüğünün kökeninde  ‘Cerassos’ yani kiraz bulunuyor. Bu arada Giresun kentimizin isminin de bu meyveden geldiğini ve rivayete göre kirazın burada koloni kurmuş olan Ege kıyısında Menderes Irmağı deltasındaki Miletliler tarafından neredeyse 2500 yıl önce Sicilya üzerinden Avrupa’ya götürüldüğünü de belirtelim. Tabii dedik ya bu işin rivayet bölümü. Bu konuda bilimsel bir kanıt öne süremiyoruz. Neyse Cerasuolo di Vittoria şarabının adı vişne aromalarını damakta güçlü hissettirmesinden kaynaklanıyor. Cerasuolo şarabının üretiminde ülkemizde de en çok tanınan Sicilya üzümü olan Nero d’Avola yüzde 50-70 arasında, şaraba asıl vişne aromasını katan  Frappato üzümü de yüzde 30-50 arasında kullanılıyor. Nero d’Avola şaraba yoğunluk ve gövde, Frappato ise meyvemsilik ve asidite katıyor.
 Pek çok Cerasuolo üreticisi içinde dikkati en çok çeken COS firması. Firmanın adını duyan onu kıyılarımızın yakınındaki bizdeki adı İstanköy olan Cos adasıyla özdeş düşünse bile 1980 yılında soyadları Cilia-Occhipinti-Strano olan üç ortak tarafından kurulmuş bu şarap firmasının ismi ortakların soy isimlerinin ilk harflerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuş. COS firmasını pek çok digger üreticiden farklı kılan ise üretim sürecinde doğal şarap tekniğini kullanıyor olmaları oluyor. Aynen tarihte ve hatta kısmen günümüzde de Gürcistan ve Ermenistan’da olduğu gibi üzümün şırası toprağa gömülü pişmiş topraktan yapılmış kocaman testilerde mayalandırılıyor ve şarap bu şekilde elde ediliyor. Yani bırakın meşe fıçıyı, günümüzde aromaları saf şeklinde yansıttığı için kullanıldığı düşünülen paslanmaz çelik tank bile COS’un şaraplarında kullanılmıyor. Üzümlerin yetiştiği toprağın içinde, topraktan yapılan testilerde üretiliyor bu doğal şarap. Tabii Cos,  Cerasuolo di Vittoria üreticilerinden yalnızca bir tanesi. Pek çok diğeri bu metodu kullanmıyor, bildiğimiz şekilde üretim yapıyorlar. Cerasuolo 2005 yılında DOCG’ye yükseltiliyor ve halen Sicilya’nın buen yüksek sınıflandırma kategorisindeki şarabı oluyor. Firmanın antik dönemde Pithos adı verilen dev amforalarda üretilmiş, Pithos adıyla satılan şarapları 20-30 euro arasında değişen fiyatlarla İtalya’daki şarapseverlere ulaşıyor.

Sicilya adasının Afrika kıtasına bakan güneyinden doğuya bakan kıyısına çıktığımız zaman adanın tarihi en eski ili olan Siracusa’ya varıyoruz. Siracusa tarih boyunca Anadolu’dan, Yunanistan’dan ve günümüzde Lübnan olarak bilinen Fenike’den gelen denizcilerin ilk durağı olmuş. Siracusa’nın en önemli kasabalarından biri olan Noto aynı zamanda Moscato di Noto adı verilen tatlı şarabıyla biliniyor. DOC kategorisinde olan bu şarap bizim Bornova Misketi dediğimiz üzüm türünden üretilen son derece aromatic bir şarap olarak tanınıyor. Kimbilir belki de MÖ 6. Yüzyılda doğudan gelen Perslerin hışmından kaçan Foçalılar Fransa kıyılarına varıp Nice ve Marsilya kentlerini kurmadan once buraya ayak basmış ve buranın insanını da Bornova Misketi ile tanıştırmışlar.


Bu arada unutulmaması gereken bir üzüm çeşidi de Etna’nın, belki de tüm Sicilya’nın kralı Nerello Mascalese. Kral dedik zira bu üzümden ve onun Nerello Cappuccio üzümünün şarabıyla küçük oranlarda kupaj yapılarak elde edilen şaraplar kimi tadımcılara göre İtalya’nın kralı Barolo ve Fransa’nın kral lakaplı şaraplar üreten Burgundy bölgesi şaraplarını andırıyor.  Adını Etna Yanardağı’nın yamacındaki Mascali ovasından alan ve ‘ siyah ‘ anlamına gelen Nerello bağları, yaklaşık 1000 metre yüksekliğiyle Avrupa’nın en yüksek rakımlı bağ alanları arasında bulunuyor. Nerello Mascalese ülkemizde de bir üretici tarafından üretilmekte ve şarabı da bir kaç yıldır piyasada bulunmakta.

Sicilya’nın sembollerinden bir diğeri de Zibibbo. Daha önce de Sicilya’nın üzerindeki arap etkisinden söz ettik. Bu sözcük de Arapça’da kurutulmuş üzüm anlamına gelen ‘Zabib’ den gelmekte.  Bu noktada bir karışıklığa engel olmak için şunu belirtmekte yarar var. Zibibbo aslında diğer adı İskenderiye Misketi olan ve ülkemizde yetiştirilen Bornova Misketi’ne de benzeyen üzüm türünün Sicilya’daki yerel adı oluyor. Yani söz konusu üzüm yalnızca kuru üzüm demek olmuyor. Ne var ki bu üzüm çeşidinden, yani İskenderiye Misketi’nden çoğunlukla Sicilya yakınlarındaki Pantelleria adası yakınlarında, passito yani üzümü kurutma yöntemiyle,  İtalya’nın en bilinen tatlı şaraplarından biri, Moscato di Pantelleria şarabı üretiliyor. Bu arada Moscato di Pantelleria’nın temelini oluşturan Zibibbo bağları da ülkemizde de örneğin Kapadokya’da da görüldüğü gibi geleneksel yer bağı yani tele asılı olmayan asmalardan oluşuyor. Bu arada Zibibbo’nun bu terbiye sisteminin2014 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine alındığını da hatırlatalım.


Sicilya öylesine bir coğrafya ki, bu ada neredeyse tek başına bir kıtaya bedel iklim ve toprak çeşitliliğine sahip ve son yıllardaki kalite sıçramasından en çok yararlanmış bir ada olarak karşımıza çıkıyor.

 

 

Yorum