Asma Çiçeği

Şarap Dostları Derneği’nin, 23. Asma Çiçeği Galası 14 Mayıs’ta Esma Sultan The Marmara’da gerçekleşti.  Şef Rudolf G.P.M. Van Nunen, Türkiye’nin yedi bölgesinden derlediği muhteşem bir menü ile herkese unutulmaz bir akşam yaşattı. Pommery , Moet et Chandon şampanyaları ve Umurbey sauvignon blanc 2012 ve Pamukkale Meridies rose2012 ile devam eden soğuk ve sıcak bir çok tada eşlik etti. Ama benim en beğendiklerim; kiraz ağacında füme edilmiş somon altın yaprak ile ve meyan kökünde karides oldu…. Sonrasında masaya geçip menülerimizi elimize aldığımızda bu yemeği uzun süre unutamayacağımızı hemen anlamıştık. Dostlarla birlikte yemek zaten özel bir durum,  ancak böyle bir menü ile olması onu daha da özel kılıyor kuşkusuz.  Rudolf Van Nunen, bölge bölge oluşturulan yemekler ve şarapların bilgisini, servisin hemen sonrasında tek tek anlatıp bilgi vererek anlattı.

Yemeğimiz Marmara Bölgesi ile başladı. Deniz taraklı marine deniz kestanesi, kum midye dolması, marine levrek, körpe yeşillikler ile füme palamut, körpe enginar salatası ile Arcadia Gri, sauvignon gris, pinot gris 2011 eşleşmesini mutlulukla yudumladık. Görsel olarak çok şık duran tabağımız lezzet olarak da muhteşemdi.

Ardından Karadeniz Bölgesi’nden Barbun balığı dolması, iç pilav ve kuzu kulağı sosu ile birlikte Vinkara Doruk Narince 2012 yudumluyorduk. Hamsili pilavdan yola çıkıldığını tahmin ettiğim bu yemek kuzu kulağı sosu ile müthiş bir uyum içindeydi.

Sonra gezimize Ege Bölgesi ile devam ettik, Enginar ve Ege otları ile doldurulmuş kabak çiçeği, marine deniz börülcesi ile birlikte masamızda yerini aldı. Tabii Ege’den bir şarap Sevilen İsabey  sauvignon blanc 2012 içiyorduk. Deniz börülcesinin diriliği hakikaten dikkate değerdi.
Ege’ye kadar gelmişken biraz daha güneye Akdeniz’e inmeye ne dersiniz? Akdeniz Bölgesin’nden Tavada kızartılmış İskenderun karidesleri, hindiba ve zencefilli elma timbali, kestane cipsi ile birlikte de benim bildiğim kadarıyla Türkiye’nin tek Pinot meunier’si Likya Winery Collection pinot meunier 2012 yudumluyorduk. Daha önce tadma şansına sahip olduğum bu şarap yine çok lezzetliydi, tabii karideslerde…

Sonra,  İç Anadolu Bölgesi’ne geçtik. Fıstık ve kalamata zeytini ceketinde dinlendirilmiş Karaman kuzu sırtı, ıspanak kökü, pancar royal ve pancar cipsi, Kalecik karası şarap esansı ile sunuluyordu. Yanında da Kavaklıdere Prestige, Kalecik karası 2009. Pancar cipsi lezzetliydi, Kalecik karası esansı ise muhteşem. Çok özel bir uyumdu bence…

Artık yeme sınırlarımızı aşmıştık, Yedi Bölge’den peynir tabağı işte tam o sırada masamızda yerini almıştı. Marmara’dan Mihaliç peyniri, Karadeniz’den köy peyniri, Ege’den İzmir tulum peyniri, İç Anadolu’dan Konya küflü peyniri, Doğu Anadolu’dan Kars gravyer peyniri, susam külahında hardallı meyve ve ceviz konfi, glutensiz soda ekmeği eşliğindeydi. Şarabımız ise Urla Symposium Bornova misketi 2012 idi. Bir önceki rekoltesine  göre daha meyvemsi taze bulduğumu söyleyebilirim. Ceviz konfi ise çok başarılıydı.

Sıra tatlıya gelmişti, Doğu Anadolu Bölgesi’nden Buzda elma sorbesi, elma cipsi ve fırınlanmış cevizli armut tatlısı, Antep fıstıklı “melek saçı”, Kavaklıdere Narince Tatlı Sert 2001 ile birlikte sunuldu.  The Marmara ekibinin buzda sorbesinin farklı çeşitlerini birkaç kez daha tatma şansım olmuştu, bu seferde çok lezzetliydi, ama benim bu tabaktaki favorim, armut tatlısıydı. Tatlı Sert’e gelince 1999 rekoltesini severek içiyordum, ancak 2001’i daha da güzel geldi bana…

Güneydoğu Anadolu Bölgesi lezzetleriyle balkabağı, sakız, hurma, incir, bal-kaymaklı petit fours ile çay va kahve sunuldu. Ancak ben artık Tatlı Sert ile devam ediyordum bu güzel geceye…

Muhteşem bir mekan ve şef, kusursuz bir servis ekibi vardı… Tabii geceyi en değerli kılanlar “Dostlar”… Bu geceyi hazırlayan Dostlar başta olmak üzere orada olan herkese teşekkür ederek bitirmek istiyorum bu yazıyı… En unutulmaz galalardan biri olarak kalacak aklımızda buna eminim…

5/26/2013
Yorum