Kralın zehirli üzümlerinin suyu

Sulandırılmış Şarap Tarihi

Kralın zehirli üzümlerinin suyu

Şarabın Zehirli Tarihi Mezopotamya, mevzu çok derin, elimize kadehimize alıp şarabın zehirli tarihine keyifli notlar düşeceğiz.

İlk şarabın nasıl ve nerede yapıldığını hep merak etmişimdir. Aslında her şeyin ilkini hep merek ederim. Kimin aklına geldi?  Nasıl yaptı? Neden yaptı?… Gibi soruları çoğaltmak mümkün. Neyse biz ilk şarabın yapılışına dönelim.

İlk şarabın M.Ö. 4000 yıllarda, birçok kaynakta belirtildiği gibi Mezopotamya yapıldığına içildiğine inanan ya da inanmak isteyenlerdenim. Bu yüzden Anadolu’da yaşayan bizler, dünyanın ilk şaraplarının yapıldığı üzümlerden yapılan şarapları içmeye hala devam ediyoruz.

Rivayetler muhtelif, üzümü çok seven bir Pers Kralı, ne hikmetse çok sevdiği üzümü herkesten saklamak için ya da başka kimse yemesin diye üzerine zehir yazdırarak saklamış, saklanmasını istemiş…Adam kral  nedense böyle istemiş ve üzümler üzerinde zehirlidir yazısı ile saklanmış bilene rastlamadık.

Kralın hareminde son derece mutsuz ve bunalım takılan güzel ve genç bir kadın, yine bir gün ölme isteğiyle zehirli üzümlerin olduğu kilere inmiş, saf saf etrafa bakınıp gezinirken zehirli üzümlerin olduğu küplere gözü takılmış…. Uzun uzun üzümlere baktıktan sonra bu zehirli üzümlerle kendini öldürmeye karar vermiş.  Ölmekler yaşamak arasında gitmiş gelmiş ve sonunda ölmeye karar vermiş. Önce biraz şirkin bulmuş kokusunu, evirmiş çevirmiş koklamış ve sonra hadi bana müsaade diyerek içmiş zehirli üzümlerin suyunu…

Pers kralının sakladığı üzümleri, üzümlerin suyunu için kadın ölümü beklerken birden içi fıkır fıkır olur, şarkılar türküler söylemeye soyunup dökünmeye, oynamaya başlar. Kadın o kadar kendin geçmiş o kadar mutludur ki o coşkuyla çıkar kralın karşısına…  Kralın zehirli üzüm suyunu kralla birlikte içmeye birlikte zevki sefaya dalmaya başlarlar… Artık akşamları sarayda kralın zehirli üzüm suları içilmeye başlanır…

Kral bu saklanmış üzümlerin sularını pek sever. Kendini mutlu eden bu üzüm suyunu halkı ile çalışanlarıyla ile de paylaşır. Hatta çalışanların maaşını da bu üzüm suyu ile ödediği de söylenir. Ayda 10 ile 20 litreye yakın her çalışanın şarap ikram edermiş Pers Kralı… Sanırım “karın tokluğuna çalışmak” deyimi de buradan çıksa gerek. Ki hikâye cuk oturdu. Uyanık kral çalışanlara böyle uyutup, altın yerine şarapla ödemiş maaşları…

Pers Kralını mutlu eden Mezopotamya üzümlerini Öküzgözü ve Boğazkere olduğu yıllardır hep söylene gelmiştir. Hatta ilk şarap yapılan Boğazkere üzümlerinin biraz boğazı fazla kertmesi sonucu haremdeki kadınların içmekte zorlandığını gören kralını emri ile Öküzgözü üzümlerinden de şarap yapılmasını buyurduğu söylense de hiç kaynak da doğrulanmamıştır.

Günümüze kadar gelen bu kadim gelenek, bugün kadehlerimizde Kayra Buzbağ Öküzgözü Boğazkere olarak dolmaktadır. En azından bu yazıyı yazarken benim kadehimde ki o…

Kadehinizden sevdiğiniz şarap eksik olmasın…

Yorum