Şarabı Seven Etiketine Bakar

Dün yoldan aldığım yeni sevgilimi karşıma koydum. Amacım içindekini içime çekip neşelenmek değil. Üstüne başına bakıp, onu tanımak istiyorum. Şimdilik sessiz durduğundan, onu böylece anlamaktan yanayım. Pek sürprizden hoşlanmam! Beni aldatacak, üzecek sevgiliyi de hiç istemem. Daha dün karşılaştık, ama bana uzun süredir ballandıra ballandıra anlatıyorlar; şöyle güzel, böyle hoş, diye methediyorlardı. Ben de biraz incelemek üzere oturttum karşıma ve derin derin bakıyorum. Önce ön yüzünden, sonra çevirip arka yüzünden okumaya başladım. Boynundaki pembe boyun bağı ile gözüme inanılmaz çekici gelmeye başlamıştı. Boyun bağında birkaç harfin ardına dizilmiş uzunca bir rakam ve büyük harflerle yazılmış DOCG vardır. Hemen altında da ‘Vendemmia 1995’ yazılı kolyesi beni alıp 10 yıl öncesine uçurdu. Onun da altında, karın bölgesinde bulunan dikdörtgen etiket, kendini tamamen ele vermesine neden oluyordu. Evet; Barbaresco, Denominazione d’Origine Controllata e Garantita (DOCG) yazıları, sevgilimin ne olduğunu açık seçik ortaya koyuyordu. Bu arada benim de ne kadar şanslı olduğumu!


Kendisi güzel bir İtalyan’dı. Piemonte bölgesinin Alba kentinin küçücük bir köyünde doğmuştu. Köylüydü ama asildi de! Nebbiolo üzümlerinden süzülmüş ve iki sene fıçılarda dinlenmişti. İstanbul’a gelene kadar  kim bilir nerelerde dolaşmıştı. Birkaç sene önce 1995 Barbaresco’ların oldukça tanenli olduklarını duymuştum, ama şimdi olgunlaştıklarından, çok dengeli ve ince olduğuna emindim. Karşıma gelmeden önce böğürtlen kokuları sürünerek bana hoş görünmeye çalıştığını anlar gibiydim. Dudağımı dokunduğumda çok derin lezzetler alacağımı artık adım gibi biliyordum.

Evet, anlaşıldığı gibi, şarabın kimliği etiketinden anlaşılır. Üretici bu konuda ne kadar bilgi veriyorsa, şarap da o kadar iyi tanınabilir. Biraz önce elime aldığım kaliteli İtalyan şarabının üzerindeki etiket, içindekini ele veriyordu. Bir şarabın etiketinde sadece ’kırmızı sofra şarabı’ yazıyorsa, bu şarabın sadece kırmızı ve sıradan bir yemek sırasında tüketilmesi önerilen, bekletilmeye uygun olmayan bir şarap olduğu anlamı çıkarılabilir. Bir şarabın etiketinde, şarabın kimliği ve kişiliği ile görmek istedikleriniz, merak ettikleriniz vardır. Şarabı sevdikçe bunlar da artar. Önce hangi üzümden yapılmış şarabı içtiğinizi bilmek istersiniz. Sonra üreticiyi, yani markasını merak edersiniz. İçtiğiniz Merlot Chateau Cos d’Estournel mi, yoksa Sunrise mı? Hatta özel ismi var mı, onu da bilmek istersiniz. Yani DLC mi, yoksa Trio veya Amfora mı? diye etikette görmek istersiniz. Meraklarınız bitip tükenmek bilmez. En merak ettiğiniz konuların başında ise üzümün yetiştiği bağın bölgesi gelir. Bu bölge genelleme yapılarak ’Orta Anadolu üzümlerinden’ şeklinde belirtilmiş olabilir, veya küçük bir kasaba civarını belirlemek için ’Kalecik bölgesi üzümlerinden yapılmıştır’ diye bilgi ayrıntılı olarak verilebilir.


Etikette görmek istediğiniz diğer önemli bir merak konusu da, şarabın karakterini belirleyen, hangi senenin mahsulü olduğunu gösteren bilgidir. Bu, üzümün toplandığı senedir. Bazen ek bilgi olarak, ‘AOC’ = ‘Appellation d’origine controlée’ gibi veya ‘Rezerv’ gibi yazılar da görebilirsiniz etiketlerde. Bu bilgilerin bazıları yasal anlam taşır, yazılması zorunlu bilgilerdir. Bazıları ise hiçbir anlam taşımazlar. İyi şarap üreticileri saklayacak bir şeylerinin olmadığını belirtmek için yukarıdaki tüm bilgileri ayrıntılarıyla verirler. Hatta şaraplarının hangi yemeklerle daha iyi gidebileceği ve saklanma koşulları konusunda bilgiler de sunarlar etiketlerinde. Bir şarapsever etiket üzerinde ne kadar çok bilgi bulursa, o kadar çok sevinir. Çünkü daha içmeden neyle, kiminle karşılaşacağını bilir.
Kısacası; şarabı seven etiketine bakar!

Yorum