19 mart 2011 tarihinde Şarap Tutkunları ‘nın Reşit Soley ‘in katılımıyla yaptıkları, Corvus Corpus dikey tadımı, şarap tutkunları genel değerlendirmesi:
Corvus Corpus dikey tadımında şarapları genel olarak degerlendirdiğimizde; 2004 ve 2005’i bir yere, 2006 ve 2007 yi ise ayrı bir yere koymak herhalde daha uygun olacak. Hatta 2005; 2004 düzeyi ile 2006, 2007 arasında bir geçiş olarak bile düşünülebilir.
Renk olarak kıyaslandığında 2005’te 2004’e göre bir düşüş olduğu izlenmekte. 2004 hem burunda hem de damakta 2005 den daha meyveli bir yapıya sahip. 2005 de ise daha topraksı ve mineral tonlar hakim. 2004’ün konsantre, tam gövdeli, sağlam yapısına rağmen tanen yapısı biraz ham izlenimi vermekte. Damakta, özellikle bitişte, atak şeklinde ortaya çıkan kuruluk, meyvenin tanene entegrasyonunda bir problem olduğunu gösteriyor. 2005, 2004 e göre daha rahat içimli bir şarap. Bunda tanen yapısının nispeten daha yumuşak olması büyük rol oynuyor. Başlangıçtan bitime kadar bir bütünlüğü, daha dengeli bir profili ve bitimi var. Ancak burada da fıçının biraz baskın olduğunu ve şarabın bunu taşımakta zorlandığını görüyoruz. Bu da damakta kahve kakao gibi fıçıdan kaynaklı tonların, özellikle orta damakta belirgin olmasına neden oluyor ve aynı zamanda 2004 e göre meyvenin niye daha geride olduğu sorusunu yanıtlıyor..2004 ve 2005 in ortak yönlerinden biri ise bitişteki belli belirsiz hafif acılık.
2006 ile birlikte Corvus Corpus’un birden havası değişiyor. Burun kompleks, meyvesi, animal kişiliği, baharatı ile katmanlık gösteriyor. Fıçı 
entegrasyonu Corpus’lar içinde en başarılı olan da bu . Başarıda meyvedeki doğru olgunluk zamanının yakalanmış olması önemli rol oynuyor. Meyvelerde pişmiş tonlar yok. Aksine son derece taze..Damakta oldukça güçlü ağırlığı olan bu şarap, uzun olan dengeli bitişiyle de etkileyici. Son derece yuvarlanmış olan tanen yapısı 2005 ve özellikle 2004 den çok farklı ama şarabın esas başarısı, 2005 in aksine, yapısındaki tatlılığı taşıyacak çok sağlam bir omurgaya sahip olması ve dengeli asiditesinin verdiği tazelik. Alkolün zaten gösterişli olan gövdeyi daha da büyütmesi ile damakta tam bir genişlemeye neden oluyor. Bu şarapta alkol bile kendini diğerlerine göre daha az hissettiriyor.
2007 Corpus’un 2006’ya göre en önemli farkının,surmaturasyondan gelen ve bir doz daha artmış tatlımsılık ile bunu dengeleyen bir asidite eksikliği olduğunu söyleyebiliriz.Tanenler oldukça yuvarlak. Tam bir yeni dünya şarabı. Bu tatlımsılık residüel şekerden gelen tatlılık değil. Tamamen bağdan ve vinifikasyon tekniğinden kaynaklı. Şarap bunu taşırken biraz zorlanıyor. Şu anda fıçı oldukça belirgin. Surmature olan meyvenin fıçıyı yenip yenemeyeğini zaman gösterecek. Ancak dengeyi bozan asidite düşüklüğü nedeniyle, beklenen yıllanma potansiyelini karşılayamayacak gibi. 2007 burunda gene 2006 gibi gösterişli meyveden zengin. Meyve profilinde erik öne çıkıyor ve şarapta Merlot’un ağırlığını vurguluyor. Merlot’dan gelen dolgunluğa,alkol, yuvarlak tanen ve bu tatlımsılık hissi de eklenince,damakta tam bir genişleme yaşanıyor. Şu anda fıçı oldukça belirgin. Asiditenin, surmaturasyondan gelen tatlımsılığın gerisinde kalması nedeniyle damakta hantallaşan şarap, bitiştede alkolun kendini hissettirmesi ile keyiflilikten biraz olsun uzaklaşıyor.
Genel olarak tüm şaraplarda görülen ortak özelliklere bakarsak; en önemli özellik, geç hasatın kaçınılmaz sonucu olan tatlımsılık. Corpuslar genelde olgun meyve, meyankökü+fıçı nüansları ve animal tonlar ekseninde gidiyor. Yine okaliptüs, mentol gibi tazelik veren aromalar ve baharat ortak karakterler arasında. Fıçı entegrasyonu başarılı. Şarapların yapısal olarak özelliği, yıldan yıla varyasyon göstermekle birlikte, orta damağın kuvvetli olması. Bir diğer ortak nokta da giderek artan yıllanabilme potansiyeli. Yüksek alkol tüm Corpus’ların olumsuz anlamda genel niteliği.
Corpus tadımını yaparken kafamızı en çok kurcalayan soru; özellikle 2006 rekoltesi dahil ciddi nitelikte olan bu şarapların neden geçen seneki MW tadımında düşük puan aldığı oldu. Jancis Robinson’dan 17+ alan bu şarap nasıl oldu da MW tadımlarında 83 puanda kaldı? Acaba yetersiz dekantasyon süresi etkili olmuş mudur?
Sonuçta Corpus, her geçen yıl eksiğini bulup düzelterek yoluna devam eden bir şarap. Hani derler ya; bir roman ya da eser,sahibinden çıktıktan sonra, tamamen izleyicisine ne algılatıyorsa öyle yaşar. Corvus Corpus da öyle. Gittikçe artan bir ivme ile varlığını ispat ediyor.
