Meleklerin Payı

Ahmet Gök, Kenl Loach her zaman gibi yaşamı sorgulamaya ve

Meleklerin Payı

Meleklerin Payı,  2012 Cannes Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü aldı. Senaryosunu Paul Laverty’nin yazdığı Melekleri Payı ‘nın ilk defa Filmekimi’nde izleme şansımız oldu. İlk defa diyorum bu büyüleyeci  filmi bir viski sever olarak daha çok izleyeceğim. Şarap severler için Sideways nasıl bir klasik bir baş yapıtsa, kuşkusuz viski severler içinde Meleklerin Payı bir baş yapıt  olacaktır. En azından benim için şimdiye kadar  izlediğim viski temalı bir baş yapıt oldu. Aslında film keyifli, bir komedi olsa da Kenl Loach her zaman gibi yaşamı sorgulamaya ve toplumsal yaşamın karmaşıklığında sorguluyor. Arıza insanların gözünden ince göndermelerle insanı biraz rahatsız ediyor.

Meleklerin Payı’nı  ne yazık ki elimde bir kadeh malt viski olmadan izledim. Eski güzel ülkemde, en azında festival filmlerinde, bir kadeh şarap, viski bira içebilirdik. Uygar dünyada olduğu gibi çok az sinemada da olsa satılırdı. Festivallerde sponsor  firmalar ikram ederdi. Gözümüz Jameson’u aradı. Bu yasaklar olmasa İrlanda’nın güzel viskisi Jameson kesin kadehimizde olurdu. Eski keyifli günleri için kendilerine bu vesileyle teşekkür ederim. Bu güzellikten mahrum olmak hepimizi çok üzüyor. Sanki birileri özel hayatımıza müdahale etmiş, içmek yasak diyor. Bu durumda bize sadece  “yetmez ama evet” demek düşüyor.

Ken Loach, mizah ve siyasetin ustası


Meleklerin Payı’nın Filmekimi kitapçığında şu şekilde tanıtılıyor: “Siyasetle mizahı ustalıkla bir araya getiren yönetmen Ken Loach, bir kez daha gediklisi olduğu senaryo yazarı Paul Laverty ile el ele veriyor. Ve İskoçya’nın başkenti Glasgow’da bir grup genç suçluyu merceği altına yatırıyor. Çiçeği burnunda baba Robbie, hapisten kıl payı kurtularak zorunlu kamu hizmetine çarptırılır ve burada Rhino, Albert ve Mo ile tanışır. Robbie’nin sonradan ortaya çıkan viski uzmanlığı ve tadım hassasiyeti sayesinde çetemiz açık hava, İskoç yaylaları ve yaşamlarının en büyük rizikosuyla karşılaşacaktır.”


Viski bilenler için sadece Meleklerin Payı sözcüğü bile filmi izlemek için yeterli bir davetiyedir. Meşe fıçılarda yıllanmaya bırakılan viskilerin %2 ile %3 bekleme süresince buharlaşıp uçar ve İskoçya’da buharlaşan viskileri meleklerin içtiğine inanılır. Çünkü her üretilen viskide meleklerin payı vardır. Ve melekler payını her yıl mutlaka alır.

Meleklerin Payında karşımızı ilk çıkan viski, 32 yıllık bir Springbank  oluyor. Ne yazık ki  henüz 32 yıllığını içmek nasip olmadı. Viskiyle tanışan kahramanımız Robbie kısa sürede viskiyle kitaplar okuyor.  Viski tadımlar yapıyor ve içinde bulunduğu tüm olumsuz şartlara rağmen viski  uzmanlığını geliştiriyor.

Kahramanlarımızın ziyaret ettiği Glengoyne Distillery ‘de tam bir viski eğitimi veriliyor. Keyifli görüntülerle eşliğinde viski yapım aşamalarını ve meleklerin payı hikayesini öğreniyoruz. Baş tadımcı rolünde izlediğimiz ve gerçek dünyada ünlü  viski uzmanı  Charles MacLean filmde kendini oynuyor.  Charles MacLean  yönettiği özel tadımda  ise 16 yıllık Lagavulin sahneye çıkıyor. Robbie’nin kör tadımda bilmeye çalıştığı Speyside Single Malt Scotch viskileri Glenfarclas ve Cragganmore  arasında tahmini muhteşem ki filmin en önemli sahnelerinden yeralır. Bunun yanı sıra Meleklerin Payı’nın kimi sahneleri Higland’da  Balblair Distillery’de çekilmiş. 

16 yıllık Lagavulin ise evde içebildik


 Meleğin Payı’nın büyüsünü bozmayalım fakat siz de istersenin ilk fırsata filmi izleyin. Meleklerin Payından, meleğin payına uzanan hikayeye tanıklık edeceksiniz. Sinemada bir yudum viski içememenin acısını eve dönümce önce  18 yıllık Glen Turner ve sonrasında kendimizi şımartmak için  16 yıllık Lagavulin yudumlayarak çıkarmaya çalıştık.

Kadehinizde sevdiğiniz viski eksik olmasın…

Yorum