Gusto’yu Özlemek

Gusto'yu Özlemek

Öğrencilik yıllarımda edebiyat dergilerini ayrı bir heyecanla takip ederdim… Okumanın ve yazmanın keyfi bir ayrıydı. En çok da posta ile gelen şiir dergileri… İzlek, Kurşun Kalem, İrembağı, Susku, Eşik, Beşparmak, Kuzey Yıldızı, Damar, Karşı, Varlık, Adam Sanat, Sombahar, Yeni Biçem,Yazıt, Broy, Merdiven, Akdeniz Sanat, Beyaz Manto, Kedi… İlk anda aklıma gelenler… Öte yandan yayın yönetmenliğini yaptığım, Ege Üniversitesi Ş-Şiir Bülteni ve Sirius’u aboneleri için postaya verme heyecanı…

Yıllar ve yollar geçtikçe bu heyecan ve dergiler de değişti…  Şiir, dünya yolculuğum boyunca benimle oldu. Olmaya da devam edecek… Son yıllarda en az onun kadar başka bir tutkumsa şarap ve şarap dergileri… 2000 yılların başında tanıştığım Türkiye’nin ilk içki kültürü dergisi Gusto. Bugünkü şarap kültürümün oluşmasında katkısı çok büyük… Benim için gönüllü gidilen okuldu. Türkiye şarap tarihi ansiklopedisi gibi olan Gusto’nun ne yazık ki bütün çabalarıma rağmen sadece 4,15,18,19,34,35 ve 37 sayılarını bulamadım. Toplam 137 sayı yayımlanan Gusto Dergisi’nin sadece 7 sayısı eksik.Umarım bir gün tamamlarım… Ben buna üzülürken,11 Haziran 2013 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan, 6487 Sayılı Kanun ile getirilen alkollü içeceklerin her türlü reklamının yasaklanmasından dolayı, Gusto Dergisi artık yok. Son bir veda sayısı daha yayımlayamadan yayın hayatına son vermek zorunda kaldı. Belki bir ilk yaşıyoruz Türkiye Büyük Millet Meclis’i kararıyla bir dergimiz, dergilerimiz kapandı…

Doğrusu bu günlerde Gusto’yu fazlaca özlüyorum… Meğer iple çekermişim kargodan Gusto’nun gelmesini, birkaç gün gecikince hemen telefona sarılıp Sezgin’i arayarak derginin nerede kaldığını sormak bile ayrı keyifmiş….

Gusto Dergisi denince hiç kuşku yok ki akla hemen Mehmet Yalçın geliyor…  Her zaman pozitif yaklaşımıyla, Türkiye’nin içki kültürü tarihini yazmaya ve yaşatmaya çalışan Mehmet Yalçın… Okur olarak başlayan tanışıklığımız Gusto Şarap Kursları’ndan, Gusto Şarap Kulübü’ne kadar uzandı… Bilenlerin bildiği, efsane dönem, ilk yılların şarap yemek eşleştirmeli muhteşem geceleri… Ve şarap etrafında gelişen dostluklar, arkadaşlıklar… Hepsinin merkezinde Gusto, Mehmet Yalçın vardı… Bu özel akşamların birinde öğrendim ki Mehmet Yalçın da bir şiir tutkunuymuş ve üniversite yıllarında benzer heyecanları yaşamışız… Bu keyifli şiir sohbetlerinin heyecanıyla yazmaya başladığım, yayınlanmak için gün sayan Mahzendeki Şiirler, düşler mahzeni….

kelimelerini severim kelimelerin şarap kokar

özenle narince seçersin her birini

susmalarımız boşa değil, çaresiz kalır lisan

dalgın bir Boğaziçi’nde, Lacivert bir İstanbul

kaç suskunluktan sonra gün yüzüne çıkar

İlk sayılardan başlayarak şöyle bir Gustolar’ı karıştırıyorum… Bugün aramızda olmayan üstat Tuğrul Şavkay, Muhtar Katırcıoğlu ve Yurtsan Atakan ne güzel yazmışlar yıllarca… Tanımak tanışmak ve bir kadeh etrafında buluşmaktan keyif aldığım Ahmet Örs, Osman Serim, Teoman Hünal, Esin Sungur, Prof. Dr. Nihat Aktan, Vefa Zat, Tezcan Gürkan,Tekin Armağan… Bütün ısrarlarıma rağmen bir türlü tanışıp bir kadeh şarap içemediğimiz Tanju Hassasburun ve Barones Dö Restoran…Elbette bu isimlerle sınırlı değil Gusto Dergisi’nin büyük ailesi, fazla ön plana çıkmasalar da bu yükü taşıyan gizli kahramanlar İsmail Karpuzoğlu, Sezgin Bolat ve bu zorlu yolculukta omuz omuza bir hayat arkadaşı ressam Hülya Yalçın ve adı unutulmayacak oğul Deniz. Hepinize teşekkür ederiz…

Ve ilk gün ki heyecanıyla Gusto’yu, Mehmet Yalçın’ı yeniden yayın hayatına dönmesini beklerken, kadehimde Ahmet Erhan’ın ilk vasiyet, şiirinden hayata, şaraba ve yarına bir umut, bir ışık…

“deniz… unutma adını…”

Yorum