Petrus Niçin Çok Farklı?
Petrus, şarap dünyasının en güçlü ismi. Dünya’da hiç bir şarap ismi Petrus kadar egzotik lüksü, zenginliği, ihtişamı ve de en önemlisi kaliteli şarabı tarif edemez.
Aslında Petrus’un hikayesi, çok ilginç bir şarap hikayesi. İlk olarak ismi, Bordeaux’nun 1837 yılı kayıtlarında ortaya çıkmakla birlikte Bordeaux’nun meşhur 1855 yılı sınıflandırmasında ismi dahi geçmiyordu. Bordeaux’nun 1855 yılı sınıflandırması, İngiliz ve İrlandalı şarap tacirlerinin beğenisini ve ticaretini esas alan ve bu yüzden Bordeaux’da sağ yaka olarak nitelendirilen Pomerol ve Saint Emillion bölgelerini dışarıda bırakan bir sınıflandırmadır. Pomerol, Bordeaux’da küçük bir köydür. Bu köyün Merlot bazlı şarapları günümüzde en çok talep edilen şaraplardandır. Petrus, bu köyde toprak yapısı itibariyle sıradışı bir bağdır. Petrus’un bağı 115 dönümdür. Yılda toplam olarak ürettiği şarap, 25.000-30.000 şişe civarındadır. İyi bir Petrus yılının şişe fiyatı, vergiler hariç 2500 ila 3000 YTL’ye kadar varabilmektedir. Bir şişe şarap bu kadar yüksek bir fiyata nasıl ulaşır? Bunun sebebi, Petrus’un hikayesinde.

Petrus, 1925 yılında Arnaud ailesi tarafından Bayan Edmond Loubat’a satıldı. Bayan Loubat, Petrus’un tüm hissesini 1945 yılında ele geçirdi. Bayan Loubat, Petrus’u dünyaya tanıtan ve sevdiren kadındır. O dönemde, Petrus 70 dönümdü. Ama asıl hikaye Petrus’un bağının konumundan ve toprağının içeriğinden kaynaklanıyor.
Genelde, Petrus şarabı % 100 Merlot içeriklidir.
Petrus bağı, Pomerol köyünün en yüksek kesiminde yer alır. Bu kesimde yer alan diğer bağların tamamı çakıl taşı, kil ve kum içermekteyken, Petrus’un hem alt, hem üst toprağı tamamen kildir. Fakat hiç bir bağda olmayan özellik Petrus bağının alt katmanlarında yer alan kil içerikli demir tabakasıdır. Bu tabakanın bağa sürekli bir nem sağladığı düşünülmektedir.Bağ, % 95 Merlot dikilidir, geri kalan % 5 Cabernet Franc üzümüdür. Genelde, Petrus şarabı % 100 Merlot içeriklidir.
Bağ bozumu 180 kişiyle 3 gün içinde tamamlanır. Petrus’da bağ bozumu, üzümlerde şekerin en yüksek seviyeye çıktığı ikindi vakti yapılır. İkindi vakti, üzüm salkımındaki tanelerin tamamı kuru ve sıcaktır. Alkol derecesi açısından da, ikindi vakti toplanan üzümde, sabah toplanacak üzüme göre en az yarım derece alkol farkı mevcuttur. Petrus, geleneksel bir şekilde fermante edilir. Burada en ilginç olan özellik, fermantasyonda kullanılan soğutma kontrollü beton küvlerdir. Beton küvlerdeki fermentasyon 17-19 derece sıcaklıkta başlamakta ve 32 dereceye kadar çıkabilmektedir. Aşırı sıcak geçen 2003 senesinin ürününde sıcaklık maksimum 29 dereceye sabitlenmiştir.
Petrus’ta aynı beton küvlerde yapılmaktadır.
Ayrıca çoğu üreticinin meşe fıçıda yaptığı malolaktik fermentasyon Petrus’ta aynı beton küvlerde yapılmaktadır. Günümüzdeki çoğu modern şarap üreticisi beton küv kullanmamaktadır. Beton küvlerde 18 ila 25 gün kabukları üzerinde maserasyona tabi tutalan Petrus şarabı, tamamen Merlot’dan oluşmasına rağmen, çok büyük, zengin ve yüksek tanenli bir şarap ortaya çıkmaktadır. Şarap o kadar güçlü tanene ve yapıya sahiptir ki, ilk içildiğinde Cabernet bazlı bir büyük sol yaka şarabından ayrılması güçtür. İlk içildiğinde, ortaya çıkan, şarabın olağanüstü konsantrasyonudur. Bu konsantrasyon Bordeaux’nun sol yakasındaki meşhur Latour şatosunun şarabının sıra dışı konsantrasyonuyla karşılaştırılabilir. İki şarap arasındaki fark, tanenlerindeki tatlılık farkıdır.
Petrus, sütlü çikolata gibi tanenlere sahipken; Latour veya çok iyi bir senenin Mouton Rotschild’in tanenleri bitter çikolata tadındadır. Petrus, meyvemsilik yönünden Bordeaux’nun en zengin şarabıdır. Petrus’da meyve, meşeye baskın, meşe de tanene baskındır. Bir Petrus tadımında, tadımı yapanların, tadımdan etkilenmemesi neredeyse imkansızdır. Petrus’un üretiminde genelde, % 100 yeni meşe fıçılar kullanılır. Bu meşe fıçıların üreticileri Demptos, Seguin-Moreau ve Taransaud’dur. Bu üç değişik meşe fıçı üreticisinin fıçılarının, şaraba katkısı büyüktür. Petrus’da asmaların ortalama yaşı 40-45 olup, 10 yıldan genç asmalardan alınan üzümler Petrus’un yapımında kullanılmaz. Bağında, hasattan önce Temmuz ayı süresince yeşil hasat tabir edilen, salkım seyreltmesi işlemi yapılır.
Petrus’un içimi sırasında, en çarpıcı tatlar, egzotik baharat kokuları ve tatlarıyla birlikte, siyah yaz meyveleri kokuları ve tatları, siyah erik, karadut, frenk üzümü gibi tatlarıdır. Benim şahsi düşüncem, Petrus’u diğer Bordeaux’lardan ayıran en önemli fark, şaraptaki egzotik baharat, karadut kokusu ve tadıdır. Son olarak, Petrus’un en iyi senelerini belirtmek isterim:
Petrus’un en iyi seneleri…
1989 ; 5-15 Eylül arası, hasat edilmiş, 440 litre/dönüm verim, % 13,9 alkol, 20 gün fermantasyon süresi, 20 ay meşe fıçıda dinlendirilmiş. Süper egzotik baharatlı, güçlü tanenli, klasik bir Petrus. İçim penceresi 2012-2030.
1990 ; hasat süresi 13-20 Eylül. Verim 420 litre/dönüm. Alkol % 13,9. Fermantasyon süresi 21 gün, 18 ay meşe fıçıda dinlendirilmiş. Siyah eriğin daha baskın olduğu bir Petrus. İçim penceresi, 2012-2030.
1998; 21-23 Eylül’de 3 gün içerisinde hasat edilmiş. 350 litre/dönüm verim alınmış. 13.9 alkol oranlı. Fermentasyon süresi 22 gün. Meşe fıçıda bekletilme süresi 21 ay. Petrus’un bugünkü sahibi Christian Moueix ve şarap yapımcısı (oenologue) Jean-Claude Berrouet’in favori Petrus’u. Özelliği gelmiş, geçmiş en zarif (elegant) Petrus olması. Şaraptaki zerafet ve gücün uyumu tek kelime ile muhteşem. Burundaki ekstra kahve kokusu (yeni çekilmiş) şarabı öteki dünyalık hale sokuyor. İçim penceresi 2025-2050 +.
2000 : 18-23 Eylül döneminde hasat edilmiş. 350 litre/dönüm verim alınmış. 13.9 alkol oranlı. Fermentasyon süresi 18 gün. Meşe fıçıda bekleme süresi 20 ay. Tipik Merlot. Karadut oldukça baskın. Güç açısından 1998’dan çok daha güçlü ancak 1998’in zerafetini taşımıyor. Burunda bir rahiya patlaması. İçim penceresi: 2025-2050